Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ın, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ayak basışının 100. yıl dönümü için ‘19 Mayıs Meydanı’ adını verdiği kent meydanı büyük coşkuyla açıldı. Dünyaca ünlü heykeltraş Kemal Tufan tarafından yapılarak, meydanın en güzel noktasına yerleştirilen Silivri yöresi halk oyunlarının temsilini simgelen eden heykeller ise açılışa renk kattı. Işıklar’ın ev sahipliğindeki açılışa; CHP Silivri İlçe Başkanı Suna Göçengil ve ilçe yönetimi, İYİ Parti Silivri İlçe Başkanı Ozan Ersaraç ve ilçe yönetimi, Belediye Meclis Üyeleri, CHP Eski Milletvekili Süleyman Çelebi, Silivri Samsunlular Derneği Başkanı Bilhan Ahçıoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Halk Oyunları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Ahmet Turan Demirbağ, Heykeltraş Kemal Tufan, sivil toplum kuruluşu, oda ve dernek temsilcileri, halk oyunlarına gönül vermiş ekipler ve çok sayıda Silivrili katıldı. Program Turgut Reis İlköğretim Okulu Minikler Halkoyunları Gösterisi, Türkiye Halkoyunları Federasyonu İl Birincisi Silivri Belediyesi Ahenk Sanat Kulübü Gençler Grubu Halkoyunları Gösterisi ve Silivri Belediyesi Kültür Merkezi Sirtaki Grubu Kadınlar Dans Gösterisi ile başladı.

IŞIKLAR: “YÖRELERİMİZ, YEMEKLERİMİZ, OYUNLARIMIZ.. HEPSİ BİZİM ZENGİNLİNLİĞİMİZ”

Halk Oyunları gösterilerinin ardından konuşmasını yaparak heykel açılışını gerçekleştiren Başkan Işıklar, şunları söyledi: “Ne kadar geniş bir coğrafya, ne kadar geniş kapsamlı oyunlarımız, geleneklerimiz.. Hani yerin altında Allah vergisi zenginliği olan ülkelerimiz var fakat yerin üstünde kan gövdeyi götürüyor ve maalesef 4,5 milyonunu da biz misafir etmek zorunda kaldık. Bize sığınmak zorunda kaldılar. Sadece paradan puldan ibaret olsaydı buraya göç etmek zorunda kalmazlardı. Bizim sahip olduğumuz değerlerden sadece bir tanesine sahip olmak için ne kadar çaba sarf ediyorlar. Yerin üstündeki zenginliklerimiz sizlersiniz işte bu kültürlerimiz binlerce yıldır biriktirdiğimiz o güzelim kültürlerimiz, bir şehirden diğerine gittiğimizde zenginliklerimiz, yörelerimiz, yemeklerimiz, oyunlarımız, bunlar binlerce yıldır bizim biriktirdiklerimiz, bunlar bizim zenginliklerimiz… Bunları geleceğe modernize ederek, güzelleştirerek, geliştirerek aktarırsak gelişiyoruz. Büyük Atatürk bunları bildiği gördüğü için bu coğrafya üzerinde binlerce yıllık demlenmiş, birikmiş, eski kadim medeniyeti, kültürü geliştirmek adına, Ankara’nın girişine o Hitit güneşini koymuş. 4000 yıllık bir medeniyeti o gelenek ve göreneğin sahibi olarak yaşatmamız gerektiğini bize anlatmaya çalışmış..!

“BARIŞACAĞIZ, UZLAŞACAĞIZ, BİR OLACAĞIZ..! ÜRETEREK ZENGİNLİK İÇİNDE YAŞAYACAĞIZ”

Büyük deha kadına seçme seçilme hakkını vermiş, dünyanın birçok gelişmiş ülkesinden önce.. Kadının üretimde yönetimde olmadığı yerde gelişme olmaz, aydınlanma olmaz. Bir toplum ışığını, güneşini kadından alır, kültüründen alır, medeniyetinden alır demiş. Ne güzel ifade etmiş. O gencecik cumhuriyetin aydınlanmasını, kadınından, kültüründen, sanatından, üretiminden alacağını ifade etmiş. Biz de Silivrimiz’de Kültürler Festivalini yapan ender ilçelerden biriyiz. Silivrimiz küçük bir Türkiye modeli. Her yörenin kültür güzelliklerini yaşatıyoruz. Üretiyoruz, çocuklarımızla geleceğe aktarıyoruz. Aktarmaz ve bunları unutursak, betonla demirle demir yığınları arasında metalik bir anlayışla, rüzgârın üstündeki yaprak, suyun üstündeki mantar gibi kaybolup gideceğiz. Kültürsüz bir toplum yok olmaya mahkûmdur. Karanlık bir coğrafyanın içine atan, sürü psikolojisi ile hareket eden bir toplum haline getirmelerinin sebebi de bu yüzden. Her zaman söylüyorum, halının üstündeki ipler gibi rengârenk ipliklerimiz olacak. Halıya o güzelliği veren ipliklerin renkleri, ama o halı bir tane. O halı Türkiye, içindeki ipliklerde bizleriz. O renkleri de bizler burada yaşatacağız. Kültürle sanatla zenginleşeceğiz. Birbirimizle barışacağız, uzlaşacağız ve bir olacağız. Üreteceğiz varlık ve zenginlik içinde yaşatacağız. Gelişmişlik içinde varlık içinde birbirlerini ifade edebilen, ötekisinin tamamlayanı olan toplumlar içerisinde gelişme olabilir. Baskı içinde korku içinde sindirilerek, evlere kapatılarak, ‘Git evinde otur kadın çocuk bakar, kadın gülemez, hamileyken sokağa çıkmaz, kadının yeri evidir’ diyen bir toplum gelişebilir mi? Ötekisi olan düşmanlaşan, önce yabancılaşan, sonra karşıt haline gelen bir toplumda üretimden, gelişmekten, demokrasiden, aydınlanmadan söz edilebilir mi? Benden olmayan yok olsun anlayışıyla zenginlikten, refahtan, gelişmeden söz edilebilir mi? Bıktık artık birbirine selam vermekten korkan, ötekisi olmaktan bıktık..!

“19 MAYIS’I UNUTANLARA HATIRLATALIM İSTEDİK”

Biz bunlardan korkmayacağız, işte bu meydanlar onun için! Meydanlara çıkacağız, birbirimizden güç alacağız, sen de buradasın, beraberiz hep birlikteyiz diyeceğiz. Silivri’de birliği beraberliği, meydan kültürünü istiyoruz. Huzur olsun istiyoruz burada devam etsin istiyoruz. Burasının adı 19 Mayıs Meydanı, 100. Yılı geldi hatırlayan var mı? Unutanlar var hatırlatalım istedik..! Batırılmak, yok edilmek istenen bir tarih vardı, koskoca bir imparatorluğu yıkmak istediler, bir dahi çıkıp 19 Mayıs’ta ülkenin kaderini değiştirdi. Koskoca bir medeniyetin başkanlığını yaptı. Biz de bu meydanın adını 19 Mayıs koyduk. Bir şeyi daha birlikte yaptık; kendi kültürünü dayatmak isteyenlere, bu meydanda bütün kültürler ile beraber, doğusundan batısından kuzeyinden güneyinden gelen Silivri’yi memleket yapmış hemşerilerimizle, hepimizin Silivri’sini hepimizin belediyesini kuralım istedik. Burası hepimizin olsun, her santimetre karesini memleket sansın Silivri. Halaylar, horonlar, hepsi beraber oynansın.. Üç medeniyet, üç semavi din yaşamış bu meydanlarda. Yahudisi, Müslümanı ve Ermenisi el ele beraber gezmiş, şimdi partililer birbirine selam vermez hale getirilmek isteniyor. Barışalım istiyoruz, el ele olalım istiyoruz. Silivri ittifakını kuracağız, işte burada bunun sembolü olsun istedik. Anadolu’nun kültürlerini simgeleyen heykeller yapacağız bu kentin tüm meydanlarında ve meydanlarda buluşacağız.

“ORTAK AKILLA, GÜÇLE, SEVGİYLE…”

Biz üreterek zenginleşmenin farkına vardık. Biz bir kilo soğana muhtaç olmuyoruz, kendimiz bunu yapabiliriz. Türkiye kendi kendine yeten 7 ülkeden biriydi..! Türkiye tarım ülkesidir diye öğretildi bize ilkokulda, şimdi dışarıya muhtaç durumdayız! Bu ilçede kavga istemiyoruz, barış istiyoruz, huzur istiyoruz ve bu huzurun devamını bilimle, ortak bir akılla, güçle, sevgiyle yapacağız. Asla ve asla birbirimize kırılmadan, kızmadan, sevgiyle yapacağız. İşte meydanlar bunun simgesi olacak, bu meydan Silivrimize hayırlı olsun, 19 Mayıs Meydanı hepimizin olsun.

” EMEK VERENLERE TEŞEKKÜR EDİLDİ

Silivri’de Halkoyunlarına gönül ve emek veren kişilere teşekkür eden Işıklar; Heykeltıraş Kemal Tufan’a, rahmetli Temel Erdoğan adına eş Perihan Erdoğan’a, Hüseyin Görür’e, Sevgi Narinç’e, rahmetli Erdoğan Özkök adına oğlu Hakkı Özkök’e, rahmetli Demirali Biçen adına oğlu Ali Biçen’e, rahmetli İsmail Argıç adına oğlu Fatih Argıç ve kızı Kamile Yıldız’a, rahmetli Sefer Tatlıcıoğlu adına oğlu Fehim Tatlıcıoğlu’na, rahmetli Salih Davulcuoğlu adına oğlu İzzet Davulcuoğlu’na, rahmetli Oktay Çelikkaya adına yeğen Abidin Çelikkaya’ya ve Şener Savaş’a şilt takdim etti.

TÜM KONUKLAR BİRLİKTE SİLİVRİ YÖRESİ OYNADI

Açılış programı, Silivri’de halk oyunlarının 1970’li yıllarda ilk kez başlamasına emek veren, yöresel oyunlarını yıllarca başarıyla temsil etmiş, meydana heykelleri de yapılan duayen ekibin halk oyunu gösterisiyle sona erdi. Finalde açılışa katılan tüm konuklar ekibe eşlik ederek, 19 Mayıs Meydanı’nda hep birlikte halay çekti.