dursunboran.com'daki yazısı şöyle:
Türkiye'de işsizlikten önce dahi, birinci mesele " Asayiş " Can ve Mal güvenliği..
Dünya şehri İstanbul'da gecede 300 ev, işyeri soyuluyor. 50 civarında araba çalınıyor. Çok sayıda kapkaç oluyor. Ümidini kaybeden pek çok kişi hırsızlık sonrası polise gitmiyor artık !
Milyon dolarlık, apartman, villa girişleri, görünüşleri modern hapishane gibi. Hırsızlardan korunmak için, pek çok ev, işyeri pencereleri, kapılarında demirler. Kameralar. İçerde alarmlar ! Buna rağmen soyuluyorlar!
Cezalar yetersiz. Polis yetkisiz olduğundan ÇARESİZ !
Polis ve Jandarma elinde ki yetki ile suçu önlemeye, olanları aydınlatmaya çalışıyor.
Amerika da Polisin vur yetkisi var. Suçların cezası ağır. Bunları bilen hırsızlar, gaspcılar 350 milyon nüfuslu Amerikada suç işlerse canının çok yanacağını biliyorlar. Polis suç ve suçlularla rahat mücadele ediyor.
TÜRKİYE'DE DERHAL POLİSE VUR EMRİ VERİLMEZSE, SOYULMADIK EV, İŞ YERİ KALMAYACAK.
Geçen hafta bir kanun paketi yapıldı. Molotof atanlara karşı Polise silah kullanma yetkisi verildi. Yetkez.
Genel vur emri verilmeli. Mesela İstanbul'da 39 ilçe var. Her biri Doğuda ki Bitlis, Elazığ, Malatya, Kuzeyde Samsun, Ordu, Trabzon kadar büyük.
Her ilçeyi karıştıran 40-50 kişilik hırsız, hapcı, tinerci, gaspcı. İstanbul Geneline korku salan sayısı 400 civarında. Vur emri ile, Polis birden fazla hırsızlık, gasp yapmış, uyuşturucu satmış, insanları zehirleyip öldürmüş sabıkalıyı sağ yakalamazsa.
Gecede her ilçede 5-6 sabıkalı, katil. Ölü bulunsa. Polis ile girdiği silahlı çatışmada öldürülmüş olsa. Bir ayda İstanbul temizlenir. Ne demir korkuluklara, ne kameralara gerek kalmaz.. Turistlerde, kendi insanımızda soyulmaz.
Polis ne yapacağını, bu işi nasıl bir ayda yurt genelinde bitireceğini biliyor. TBMM de 550 milletvekili bilmiyor! Yetki vermiyor. Bilse, istese yaparlar ! Bu kadar kibar, demokrat olmazlar ! Kibarlıkları, vergi veren seçmene değil. Hırsızlara, suç makinalarına !
Cezaevleri full hırsız, gaspcı, esrar, eroin, kokain satan ile dolu. Milletin vergisi ile cezaevlerinde günde 3 defa yemek yiyiyorlar. Dışarı çıkınca, nasıl pislik yapacaklarını planlıyorlar.
TBMM , İçişleri, Adalet Bakanları vebal altında. Kendileri için 2 saatte kanun çıkaran vekiller. Polis için neden Vur emri kanunu çıkarmıyorlar? Daha neyi, kaç yüz, ev, işyeri, banka, market, döviz bürosu, hukukcu, gazeteci, doktor, esnaf evinin soyulmasını , gasp edilmesini bekliyorlar?
Bakın T.C Anayasanın bazı maddeleri ne diyor?
Devletin temel gaye ve görevleri
MADDE 5- Devletin temel gaye ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.
Ama; Türkiye de her gece bine yakın hırsızlık oluyor. Devlet, TBMM bu maddeyi ihlal ediyor..
Kişinin dokunulmazlığı, maddî ve manevî varlığı
MADDE 17- Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tâbi tutulamaz.
Ama; insanların, evleri, yazlıkları, arabaları, fabrikaları, iş yerleri hemde birden fazla soyuluyor! Vergi verenler, soyulmaktan, üzülmekten, korkudan. Maddî ve manevî varlığını koruyamıyor ve geliştiremiyor..
Özel hayatın gizliliği ve korunması
MADDE 20- Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.
Ama; hırsızlar gecenin bir vakti evleri basıyor. Talan ediyor. Yatak odalarına kadar kapıları kırıp giriyorlar. Tüm özel eşyaları alıp gidiyorlar. Geride, ah, beddua eden yüzlerce insan bırakarak! Kimse özel hayatın gizliliğine saygı göstermiyor. Devlet bunu neden seyrediyor?
Konut dokunulmazlığı
MADDE 21- Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz.
Ama; hırsızlar, sapıklar. Her konuta giriyorlar. Talan edip. Milyonlarca dolar zarar vererek. Devlete kafa tutarak gidiyorlar.
İşte bunun için IMMEDIATELY ( Derhal- Hemen ) TBMM Polise VUR EMRİ VERMELİ.
Yoksa yakında bu soygunlar yüzünden, Türk turizmi büyük yara alacak. Kimse can ve mal koruması yok diye. Türkiye'ye gelmeyecek. İnsanların üretmek, çalışmak, vergi vermek şevki kalmadı.
Polisin öldürmediği o sapıklar, aksi halde soydukları onlarca kuyumcuyu, PTT görevlisini, Market, fabrika sahiblerini öldürüp gidecekler. İşinden evine giden kadınların çantalarını gasp etmeyi terk etmeyecekler.
Ya infaz edersiniz. Ya infaz edilirsiniz!
Devletin şefkatide, cezasıda sıradışı olmalı. Devlete yakışır olmalı..
YORUMLAR