Silivri Belediye Meclisi Ekim ayı 3. Birleşiminde 2025-2029 Stratejik Planı ve 2025 yılı tahmini bütçesi görüşüldü. Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, 8 stratejik amaç ve 25 hedeften oluşan planı anlattı. AK Parti ve MHP grubundan plana ve bütçeye sert eleştiriler geldi. Toplantı sonunda eleştirilerle ilgili kısa bir konuşma yapan Başkan Bora Balcıoğlu, planın ve bütçenin oy birliğiyle geçtiği için kendini frenlediğini ifade etti.
Balcıoğlu’nun gelen eleştirilere yönelik verdiği cevap şu şekilde;
 
“BENİM ÜSLUBUM DEĞİL”
“Anlayacağınız bir dilden konuşacağım’ derken oradan başlıyorum. Ben, özellikle geçmiş dönem belediye başkanları ile ilgili hiç konuşmak istemiyorum. Gittiğim her yerde de her platformda da söylüyorum; taş üstüne taş koyandan Allah razı olsun. Zaten bunu doğru bulmuyorum. Yani, benden önceki belediye başkanı hakkında konuşmak iyi ya da kötü olsun, benim üslubum değil. Ben onunla ilgili konuşmayacağım. Ancak, sizin anladığınız dilden dediğim kelime şuydu; Eğer bu üslubu beğenmediyseniz, 31 Mart'tan önce gidebilirsiniz. Burada hatırlıyorsunuz nasıl bir üslup kullanıldığını, oraya girmek istemiyorum.
 
“BEN ÇALIŞMA ARKADAŞLARIMLA ÇOK MUTLUYUM”
Çok şükür, çöpçüsünden süpürgecisine, ilgili müdüründen başkan yardımcısına kadar buradaki belediyede bulunan tüm çalışanlarımdan, bin 700 personel arkadaşımdan çok mutluyum. Hepsine gurur duyuyorum. Onlarla çalışmaktan dolayı çok keyif alıyorum. Önceki dönemde de birçoğuna çalıştım, tanıyorum ve hepsinin iyi niyetli olduklarını biliyorum. Geçiş süreçleri sıkıntılı ve sancılı olabilir, bunu da biliyorum.
O yüzden, burada özellikle göreve geldikten sonra üç ay boyunca tebrik ve teşekkür ziyaretleri devam etti. Hâlâ devam ediyor. Belediyede çalışan personelin doğal olarak kafasında ‘ben ne olacağım?’ şeklinde bir soru işareti vardı. ‘Acaba müdürlüğüm devam edecek mi, ben çalışacak mıyım, şef mi olacağım?’ gibi düşünceler. O yüzden o soru işareti de ortadan kalkmış oldu, siz hiç merak etmeyin. Ben arkadaşlarımla çok mutluyum.
 
“KAĞIT ÜZERİNDE BÜTÇE ARTTIRMANIN BİR ANLAMI YOK”
İller Bankası'ndan bu ay yüksek miktarda bir payımız kesildi. Kafasına göre gelirlerimizi el koymasınlar. Ek bütçe yapılabilir, siz de biliyorsunuz bütçe hakkında yeterli tartışmayı yapıyoruz. Ancak mensup olduğunuz partinin ekonomi yolundaki politikaları sayesinde enflasyonu tahmin edemiyoruz; nasıl bir bütçe yapacağız ki? Eğer enflasyonu tahmin edemezsem, gelir olmadıktan sonra bütçeyi 10 milyar da yapsam, 100 milyar da yapsam; nereye kadar. Kağıt üzerinde bütçeyi artırmanın bir anlamı yok. Onu gerçekleştiremedikten sonra bahsettiğiniz artışlar, işte bir de politikanız ve enflasyon üzerinden değerlendirirseniz, ben kesinlikle mutlu olacağım.
 
“MAAŞ ÖDEYEMEZSİNİZ DEDİLER”
Bir de maaş ödeyemezsiniz dediler biliyor musunuz? ‘Siz maaş ödeyemezsiniz’ dediler. Çok şükür, altı aydan bu yana maaşları da ödüyoruz, ikramiyelerini de veriyoruz. Arkadaşlarımızın özellikle daha önceki dönemde ihalesi yapılıp, devam ettirmek zorunda kaldığımız, işte gençlik merkezi gibi birçok projede yüzde 70'lerin üzerine yaklaştırdık. Onları da bıraktığımız yerden devam ettiriyoruz. Ben göreve geldiğimden itibaren ilk üç ay içerisinde gelir gelmez, toplamda ayda 3 bin TL zam yaptım personelimize. Yetmedi, sizin dönemde yaptığınız toplu iş sözleşmesinden yüzde 10 zammı reva gördüğünüz işlerimizi ben yüzde 10 daha artırdım; yani yüzde 20 yaparak, önceden 810 liraydı, bin 092 TL oldu.
 
“KENDİ ARALARINDA KONUŞSUNLAR”
İlçe başkanımızla ilgili söyledikleriniz üzerine, benim yapım gereği, parti terbiyemden dolayı ilçe başkanının muhatabı ben değilim; ilçe başkanıdır. Yani ilçe başkanları kendi nezdinde konuşur, o yüzden o konuda ben bir şeye cevap veremeyeceğim. İl ve ilçe başkanları kendi aralarında o konuyu halledebilir diye düşünüyorum.
 
“İSTANBUL’A GİTMEK ZORUNDA KALIYORUM”
Silivri artık bir metropol. Tabelada 250 bin yazıyor ama 300 bin artık Silivri. Yani yazın anlatıyoruz, 1 milyon olmuş durumda. Ben haftada en az iki gün İstanbul'a gitmek zorunda kalıyorum. Hatta bu hafta dört kere gittim geldim. Bazen Büyükşehir Belediyesi'nin programları oluyor; Ekrem Başkanı takip etmek zorunda kalıyorum. Yani dört gün, beş gün üst üste İstanbul'a gitme gibi bir durumum söz konusu oluyor. Bu konuyu konuşmak gerçekten beni üzüyor. Silivri'yi temsil eden bir belediye başkanının yolda giderken aracının yolda kalması ve kaldı da. Arkadaşlarımız burada 2-3 kere yolda kaldık, yetişemedik. Zamanla yarışıyoruz, çünkü gerçekten zamanla yarışıyoruz.
 
“GÜVENLİĞİMİZİN OLMASI GEREKİYOR”
İstanbul'u bırakın, iki mahalle arası 60 km; buradan Danamandıra’ya gidiyorsunuz. Aynı gecede 5-6 tane düğüne gitmek zorundasınız. Selimpaşa'da bir cenaze oluyor derken, yani benim kimse kusura bakmasın ama önce güvenliğimiz olması gerekiyor. Ben İstanbul'a gidip geliyorum. Burada siz ister misiniz, belediye başkanının bir kaza yapmasını? Yani Allah korusun, farklı bir durum. Kimse istemez. Ben de önce güvenlik; yani bunu çok büyütmenin bir anlamı olduğunu düşünmüyorum.
 
“MİLLETİN İRADESİNDEN DAHA
BÜYÜK BİR GÜÇ YOKTUR”
2019 yılında stratejik planla ilgili burada dinledik, siz sunum yaptınız ve beş yıl sonra hemşerilerimiz karar verdi. 31 Mart'ta kimi buraya getirdiler. Benim için diyorlardı ki, burada ben de meclis üyesiydim; farz edin ki aday olursunuz, olamazsınız ama farz edin ki oldunuz. Seçimi kazanamazsınız, kazanamazsınız ama neredeyiz şimdi? Biz buradayız. Milletin iradesinden daha büyük bir güç yoktur. En büyük güç, milletin verdiği karardır. Siz stratejik planınızı sundunuz; beş yıl boyunca milletin kararını verdi. Biz de aynı şekilde sunuyoruz. Burada değerlendirecek olan, evet tabii ki en son en büyük hakem hemşerilerimiz ve 31 Mart'ta da hemşerilerimiz kararını verdi. Yüzde 60’a yakın tarihi bir rekorla Silivri’de Cumhuriyet Halk Partisi'ni iktidara getirdi. Bundan daha büyük bir gurur yok. Ama biz ne yaptık? Rozetimizi çıkardık, bundan sonra herkesin belediye başkanı olmak sözünü verdim ve o doğrultuda da devam ediyorum. Demokrasi bir yönetim şeklidir. Biliyorum ki demokrasi nedir; seçenlerin yönettiği bir sistem. Yüzde 60’a yakın bizi seçti ama seçmeyenlerin de var olduğu bir sistem olduğunu bilerek yaşıyorum ve bilerek yönetiyorum.”