CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Zeynel Emre ile yürütülen çalışmalar neticesinde kanun teklifi TBMM Başkanlığına verildi oradan da Plan ve Bütçe Komisyonu'na havale edildi. Esen, Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'a üstü kapalı “İBB meclisinde açıklamada bulunanlar partilerine baskı yapsın” çağrısında bulundu.
CHP Silivri İlçe Örgütü bir yandan korona ile mücadele ederken bir yandan da köylülerin kullandığı su fiyatlarındaki değişiklik için çalışmalarını sürdürüyor. Su fiyatları konusu geçtiğimiz aylarda gündemi uzun süre meşgul etmişti. CHP Silivri İlçe Başkanı Berker Esen öncülüğünde, CHP Silivri İBB Meclis Üyeleri Melih Yıldız ve Bora Balcıoğlu'nun çalışmaları neticesinde yaklaşık 10.000 abonenin hayvanlarını ve bahçelerini sulamak için kullandığı suyun fiyatları hakkında CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre kanun teklifini TBMM Başkanlığına sunuldu. TBMM Başkanlığı konuyu TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na havale etti.
ESEN: MİLLETVEKİLİMİZ ZEYNEL EMRE KANUN TEKLİFİNİ HAZIRLAYARAK TBMM BAŞKANLIĞINA VERDİ
CHP Silivri İlçe Başkanı Berker Esen konu ile ilgili olarak; “Su fiyatları hakkında daha önce de ‘bu konunun çözüm merkezi İBB değil TBMM'dir biz de bu konuyu çözmek köylülerimizin sıkıntısına son vermek için elimizden geleni var gücümüz ile yapacağız' demiştim. Ankara ziyaretimiz esnasında İstanbul 3. Bölge Milletvekilimiz Zeynel Emre ile konu hakkında görüştük. Yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde bölge milletvekilimiz Zeynel Bey ile kanun teklifini hazırlayarak TBMM Başkanlığına verdi. TBMM Başkanlığı milletvekilimizin sunduğu kanun teklifini TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na havale etti.
“İBB MECLİSİNDE AÇIKLAMADA BULUNANLAR PARTİLERİNE BASKI YAPSIN”
Ancak komisyonda bir teklifin gündeme alınıp alınmayacağına AKP'li Komisyon Başkanı karar veriyor. Bizler de Cumhuriyet Halk Partisi olarak, İBB Meclis sıralarından konu hakkında açıklamada bulunanların partilerine bu konuda baskı yapmasını ve teklifin gündeme alınmasını istemelerini bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
ZEYNEL EMRE'NİN KANUN TEKLİFİ
CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Zeynel Emre, “Ülkemizde 1950'lerden itibaren başlayan iç göç, köylerden kentlere doğru yaşanmış ve bir yandan çarpık kentleşmeye diğer yandan köy eksenli ekonomik faaliyetin zayıflamasına yol açmıştır. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yayınladığı son istatistiğe göre, son 5 yılda köyde yaşayanların sayısı 214 bin 202 kişi azalışla 6 milyon 3 bin 717'ye gerilemiştir. Köy nüfusunun azalışının yanı sıra AKP iktidarı döneminde gerçekleştirilen çeşitli yasal düzenlemelerle birçok köy, köy tüzel kişiliğinden çıkartılarak mahalle konumuna getirilmiştir. Bu düzenlemelerden başta geleni, 6 Aralık 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı “On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”dur. Adı sonradan “On Dört İl İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” şeklinde değiştirilen 6360 sayılı yasal düzenlemeyle büyükşehir statüsündeki il sayısı 30'a çıkarken, büyükşehir belediyesinin sınırı tüm yerlerde ‘il mülki sınırı' olarak tanımlanmıştı. Bu sınır genişlemesine paralel olarak kapsama giren köylerde, tüzel kişiliği sonlandırılarak mahalleye dönüşmüştü. Bununla birlikte bir aslında birçok sorun ortaya çıkmış oldu. Parti olarak ileride gerçekleşecek sorunları defalarca dile getirdik ancak iktidarın bildiğini okumaktan vazgeçmediği için günümüzde dile getirdiğimiz sorunlarla karşı karşıyayız. 6360 sayılı kanunda öngörülen önemli düzenlemelerden biri de büyükşehir belediyesi sınırları içine katılarak mahalleye dönüştürülen köylerde yaşayanların bazı vergi ve harçlardan muaf olması ile su faturalarının indirimli hesaplanmasıdır. Bu çerçevede 6360 sayılı yasanın Geçici 1'inci maddesinin (15)'nci fıkrasına, “Bu Kanuna göre tüzel kişiliği kaldırılan köylerde, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre alınması gereken emlak vergisi ile 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca alınması gereken vergi, harç ve katılım payları beş yıl süreyle alınmaz ve 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının üçüncü bendi, 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci bendi ile beşinci bendi, 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının beşinci bendi hükümleri 31/12/2017 tarihine kadar (bu tarih dâhil) uygulanmaya devam edilir. Bu yerlerde içme ve kullanma suları için alınacak ücret beş yıl süreyle en düşük tarifenin % 25'ini geçmeyecek şekilde belirlenir. 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 2'nci maddesi ile köy tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüştürülen yerlerde de bu fıkra hükmü uygulanır. “ şeklinde hüküm konulmuştu. Söz konusu fıkranın son cümlesi, bu muafiyetin on dört yeni büyükşehirle sınırlı olmayıp, daha önce büyükşehir statüsünde bulunan on altı il için de geçerli olmasını öngörmüştü. Sonra çıkartılan yasal düzenlemelerle bu muafiyet 2022 yılı sonuna kadar uzatılmıştı. Ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi, 17 Temmuz 2019 tarihinde kabul edilip 19 Temmuz 2019 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan “Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”la, 2012 tarihli 6360 sayılı yasanın Geçici 1'nci maddesinin (15)'inci fıkrasında değişikliğe giderek, fıkranın son cümlesini yürürlükten kaldırdı. Böylelikle 6360 sayılı kanundan önce büyükşehir statüsünde olan şehirlerde, orman köyleri hariç mahalle konumuna dönüşen köyler, söz konusu muafiyetlerin dışına çıkartılmıştı. Yapılan bu değişiklikten kaynaklı uygulamada çelişkiler oluşmuş; ekonomik faaliyetleri açısından imkânları aynı olan yerlerden biri ‘mahalle' diğeri ‘orman köylü' niteliğiyle farklı uygulamalara tabi tutulmuştu. 2022 yılına kadar devam ettirilmesi öngörülen ve büyükşehirde mahalle statüsüne dönüştürülen tüm köyleri kapsayan muafiyetlerin, orman köyleri ve 6360 sayılı yasayla büyükşehir statüsüne kavuşan şehirlerde mahalleye dönüştürülen köyler için korunup diğerleri için sonlandırılması, köylülerin özellikle ekonomik rekabetinde ciddi eşitsizliğe yol açmıştır” şeklinde konu hakkında açıklamalarda bulundu.
“KÖYLÜLER ALTINDAN KALKAMAYACAKLARI SU FATURALARINI ÖDEMEK ZORUNDA BIRAKILMIŞTIR”
CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, “Muafiyeti sonlandırılan yerlerdeki köylülerden hayvancılıkla uğraşanlar, özellikle su tüketiminden kaynaklı fahiş faturalarda karşılaşmaktadır. Örneğin İstanbul'un Silivri ilçesinde mahalle statüsüne dönüştürülüp, son düzenlemeyle de muafiyetlerin dışına çıkartılan Alipaşa, Büyükçavuşlu, Gazitepe, Kadıköy, Küçükkılıçlı ve Yolçatı'da hayvanları için tonlarca su tüketimi yapmak zorunda kalan köylüler, altından kalkamayacakları su faturalarını ödemek zorunda bırakılmıştır.
“EŞİTSİZLİĞE SON VERİLSİN, MUHAFİYET TEKRAR TANINSIN”
Bu nedenlerle 6360 sayılı yasa kapsamındaki muafiyetlerin dışına çıkartılan mahalle statüsüne dönüştürülen köylerin tekrar kapsama alınması hem yaratılan eşitsizliğe son verilmesi hem de tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin korunması açısından bir gerekliliktir. Teklifimizle, bu muafiyetlerin söz konusu konumdaki yerlere tekrar tanınması amaçlanmaktadır.” sözleriyle köylüleri sevindirecek bir çalışma içinde olduklarını aktardı.
CHP Silivri İlçe Başkanı Berker Esen, “İşin kolayına kaçıp konuyu İBB'nin yetkisindeymiş gibi lanse edenlere rağmen köylülerimiz için mücadelemizi her alanda sürdüreceğiz” diyerek açıklamaların noktaladı.
Hürhaber
YORUMLAR