Çocuk istismarıyla ilgili proje başlatıldı!
Reklam

Çocuk istismarıyla ilgili proje başlatıldı!

Silivri Belediyesi ülke gündeminden düşmeyen çocuk istismarıyla ilgili harekete geçerek bir proje çıkardı. 'Bedenimi ve Ruhumu Koruyorum' adı altında hayata geçirdiği proje'nin 25 Mayıs 2016 tarihinde tanıtım toplantısı düzenlendi.

Çocuk istismarıyla ilgili proje başlatıldı!

Silivri Belediyesi ülke gündeminden düşmeyen çocuk istismarıyla ilgili harekete geçerek bir proje çıkardı. 'Bedenimi ve Ruhumu Koruyorum' adı altında hayata geçirdiği proje'nin 25 Mayıs 2016 tarihinde tanıtım toplantısı düzenlendi.

Çocuk istismarıyla ilgili proje başlatıldı!
27 Mayıs 2016 - 12:31

Yaşar Kemal Sergi Salonu'nda düzenlenen toplantıya; Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Başkan Yardımcıları, Silivri İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Murat Karipçin, Silivri Birleşik Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Nuray Koçer, CHP Silivri İlçe Gençlik Kolları Başkanı Berker Esen, Silivri Belediye Başkan Yardımcıları, İstanbul Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalında görevli Prof. İlkay Soykal, İstanbul Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalında görevli Prof. İlkay Soykal, İstanbul Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Suphi Vehid, muhtarlar, belediye çalışanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla birlikte toplantı başlarken davetlilere çocuk istismarıyla ilgili hazırlanmış olan video sunumu izletildi.

İREM KESKİNKILIÇ : "ÇOCUĞA YÖNELİK İSTİSMAR 4 YILDA %90 ARTTI"

Projenin tanıtımını Silivri Belediyesinde görevli Psikolog İrem Keskinçelik, yaptı. Ülkemizde çocuğa yönelik istismarın günden güne arttığını Keskinçelik, projenin amacından bahsederek şunları söyledi:

"Sayın Belediye Başkanım, değerli konuklar hepiniz Bedenimi ve Ruhumu Koruyorum isimli çocuk istismarı projemize hoş geldiniz. Çocuğa yönelik istismar, ihmal, şiddet uygulamaları dünyada son 4 yılda  %90 arttı. Tahminen %5’i ortaya çıkarken, %95’i gizli kalıyor. Adalet Bakanlığının 2014 verilerine göre, her ay adli tıp kurumuna 650 çocuk cinsel istismar vakası gönderiliyor.

"PARÇALANMIŞ AİLELERİN ÇOCUKLARI İSTSMAR EDİLİYOR"

Cinsel istismarcıların %60-70 oranında çocuğun bildiği ve güvendiği kişiler olduğu belirlenmiştir. İstismar amaçlı seçilen çocukların anne babaları boşanmış, vefat etmiş, eğitim ve sosyo-ekonomik düzeylerinin düşük olduğu saptanmıştır. Cinsel istismarda bulunanların %78’i mağdur olan çocuk ve ergenin aile üyelerinden veya tanıdık kimselerden oluşmaktadır. İstismara maruz kalan çocukların okuldan yardım isteme oranları; istismara maruz kalındığında okul rehberlik servisi ile paylaşma %10,9 iken başka bir öğretmen ile paylaşma %8,8, bu durumu paylaşmak istememe oranı ise %80,3. Rehberlik servisi ile paylaşımdan %85,4 fayda sağlandığı görülmüştür.

"TÜM KİTLELERE ULAŞMAYA ÇALIŞACAĞIZ"

Projenin amacı; bulunduğumuz bölge eğitim kurumları başta olmak üzere, ulaşılabilen tüm kitlelere eğitim çalışmaları yaparak konuya farkındalık kazandırmak, ilçemizde bulunan kamu kurumlarından başlayarak, meslek grupları bünyesinde çalışmalarımıza yön vererek rehabilitasyon sürecini de başlatabilmek.  Çocuğa yönelik şiddetin, ihmalin ve istismarın son yıllarda istatiksel artışı göz önünde bulundurularak; sorunu erkenden saptamak, önlemeye yönelik çalışmalar yapmak, risk faktörlerini ortadan kaldırmak amaçlarımız arasında yer almaktadır. Projenin hedefleri; ailelere, okul idareci ve öğretmenlere, istismara uğramış, ihmal edilmiş çocukların davranış değişiklikleri hakkında bilgi sağlamak. (risk gruplarını belirleyebilmek, takip etmek, önlem almak ya da erken müdahale etmek) Aile, öğretmen ve rehber öğretmen üçgeninde yönlendirme ve profesyonel danışmanlığı/desteği sağlamak. (Silivri Belediyesi Engelli ve Yaşlı Koordinasyon Merkezi) Proje Yürütme Kurulu; İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Birimi, İlçe Müftülüğü, İlçe Toplum Sağlığı Merkezi, İlçe Jandarma Komutanlığı, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikolog İlkay Soykal. Proje Danışmanları; Av. Nuran Özmen Erol, Psikolog İrem Keskinçelik, Psikolog Yunus Vuran. Odak Kümeler; rehber öğretmenler, din görevlileri, Kadın Girişimciler Derneği, muhtarlar, Silivri Belediyesi Mahalle Evleri, ana sınıfları ve özel kreş eğitmenleri, Esnaf Sanatkârlar Odası, Şoförler ve Otomobilciler Odası, okul aile birlikleri, veliler. Çalışma yöntemi; bilgilendirme amaçlı eğitimler düzenlemek, halka/velilere farkındalık seminerleri düzenlemek, özellikle meslek gruplarına eğitim öncesinde ve sonrasında ilk test ve son test uygulayarak verilen eğitimin amacına ne oranda ulaştığını tespit etmek. Uygulanan testler sonucunda verilen bilgilerin pekiştirilme oranına göre tekrar eğitim düzenlemek.

TÜM KURUMLARDA EĞİTİMLER VERİLECEK

Eğitimler İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikolog İlkay Soykal ve Av. Nuran Özmen Erol tarafından 22 Nisan, 6 Mayıs ve 13 Mayıs 2016 tarihlerinde ilçemizde bulunan ilk ve ortaöğretim ile liselerde görev yapan Rehber Öğretmenlere verilmiştir. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikolog İlkay Soykal ve Av. Nuran Özmen Erol tarafından; 2 Haziran 2016 tarihinde ilçemizde görev yapmakta olan din görevlilerine, 10 Haziran 2016 tarihinde Silivri Kadın Girişimciler Derneğine, 17 Haziran 2016 tarihinde muhtarlara, 24 Haziran 2016 tarihinde Silivri Belediyesi ek hizmet binalarında görev yapan personellere ve belediye birim müdürlerine; Silivri Belediyesinde Psikolog Yunus Vuran tarafından 2016 yılı Temmuz ayı içerisinde Silivri Belediyesi Mahalle Evleri kursiyerlerine; İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikolog İlkay Soykal ve Av. Nuran Özmen Erol tarafından; 18-25 Ağustos 2016 tarihlerinde din görevlilerine, 2016 Eylül ayı içerisinde ilçemizde bulunan ana sınıfları ve özel kreş eğitmenlerine, ilçemiz Esnaf Sanatkârlar Odası ile Şoförler ve Otomobilciler Odasına belirlenecek tarihlerde programa dâhil ederek eğitim verilmesi kararlaştırılmıştır.

"SORUMLULUĞUMUZUN FARKINDAYIZ"

Çocukların iyilik hallerini korumak ve cinsel istismarını önlemede aktif rol almak toplumların sorumluluğundadır! Bizler sorumluluğumuzun farkındayız."

EN YÜKSEK ÇOCUK NÜFUS ORANI GÜNAYDOĞU'DA

Keskin Kılıç'ın konuşmalarının ardından İstanbul Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalında görevli Prof. İlkay Soykal, kürsüye davet edildi. Türkiye İstatistik Kurumunun verileri katılımcılarla paylaşan Soskal, İllere göre genç nüfusun oranı en fazla Güneydoğuda olduğunu belirterek Silivri bölgesinin genç nüfusu diğer bölgelere göre biraz daha az olduğu söyledi.

ÖZMEN EROL : "SESSİZ KALAN KİŞİLERDE SUÇLUDUR"

Sonrasında Avukat Nuran Özmen Erol, bir konuşma yaptı. İlk olarak projede emeği geçenlere teşekkürlerini ileten Erol, konuya hukuki perspektifle bakarak şunları belirtti:

"Kıymetli konuklar buraya gelmeniz bile projeye katkı sunduğunuzun bir ifadesidir; davete icabet etmenizi o nedenle çok önemsiyoruz, tekrar teşekkür ederiz. Projenin oluşmasında emeği geçen başta Silivri Belediyesine teşekkür ediyoruz. Adeta kanayan bir yara olan bu tür olaylara hepimizin farkındalığının sağlanmasına aracı oldukları için huzurunuzda tekrar teşekkür etmek istedim. Hukuki boyutuyla ilgili olarak özellikle rehber öğretmenleriyle birlikte yaptığımız çalışmalarda gördük ki başvurursak netice alamayacağız. Netice almak için bir de aileden izin mi almak gerekiyor? Aile izin vermez ve bizi tehdit ederse? Aynı zamanda müdürümüze bildirirsek ama müdürümüz ilgilenmezse biz ne yapalım? Çünkü bizlerde mesleğimizle tehdit edilebiliriz, görevimizden alıkonulabiliriz. Bunlar gibi kafamızda birçok soru işareti var. İhbarı yapmamak yani bir çocuğun ihmal ve istismara uğraması çocuk ya da annesi tarafından bilindikten sonra raporlara gerekli mercilere bildirilmemesi durumunda asıl suçlu konumuna kendileri gelecektir. Bunu görevi nedeni ile yapmayanlar 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması yönünde çalışmalar yapıyoruz. Diyelim ki komşular aile içinde olan bir durumu öğrendi onlarda bu bildiklerini yetkili makamlara bildirmedikleri takdirde 1 yıl kadar hapis cezasıyla cezalandırılması doğrultusunda çalışmalarımızı oluşturuyoruz. İnsanlar adli süreçte nerelere başvuracak? Ciddiye alınmaları için ne yapılması lazım? Barodan nasıl avukat talep edinilir ya da avukat nereye kadar yardımcı olacak? Bir diğer önemli konu da ihmal ve istismara uğrayan çocuğun bir daha adliyede aynı şekilde ihmal ve istismara maruz kalmaması ve aynı zamanda faille birlikte yargılamada aynı ortamda bulunup yüz yüze gelmemesi için neler yapılması gerektiği konusunda hukuki farkındalık yaratma amacıyla eğitimlerimize başladık."

SUBHİ VEHİD'DEN SİLİVRİ BELEDİYESİ'NE TEŞEKKÜR

Erol'un konuşmalarının ardından İstanbul Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Suphi Vehid bir konuşma gerçekleştirdi ve şunları söyledi: Dünya Sağlık Örgütü sağlığın tanımını sadece hastalık ve sakatlık durumunun olmayışı değil kişinin bedenen ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali olarak tanımlamıştır. Sağlığı etkilemesi düşünülmeyen birçok olay veya davranışın sağlığı derinden etkileyebileceği görülmektedir. Toplantımızın konusu olan çocuk istismarı sağlığın bozulmasına yol açan benzer olaylardandır. Kısaca tanımına bakarsak, çocukların başta anne-baba olmak üzere, kendilerine bakmakla yükümlü kimseler veya diğer yetişkinler tarafından fiziksel, duygusal, zihinsel ya da cinsel gelişimlerini engelleyen, beden ya da ruh sağlıklarına zarar veren, kaza sonucu olmayan durumlarla karşı karşıya bırakılması şeklidir. Çocukların istismara uğramaları sonucu bedenen ve ruhen zarar görmüş olmaları o anki sağlıklarını etkilediği gibi gelecekte topluma katılacak olan sağlıklı bireylerin sayısının da azalmasına yol açmıştır. Bir halk sağlığı uzmanı ve öğretim görevlisi olarak toplumsal sağlık sorunlarına ilgi duyan ve çözüm arayışında ortak çabanın içinde yer almaya çalışan Silivri Belediyesine teşekkür eder, gösterilen hassasiyetin diğer belediyelere de örnek olmasını dilerim. Belediye ile fakültemiz arasında yapmış olduğumuz protokol çerçevesinde eğitim ve araştırma alanındaki işbirliğimizin artarak devam edeceği bilgisini paylaşmak isterim. Bedenimi ve Ruhumu Koruyorum isimli çocuk istismarı projesine katı sağlayan başta Silivri Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürü Meral Kutlu olmak üzere tüm emeği geçenlere ayrıca sonsuz teşekkürlerimi sunarım."

IŞIKLAR : "MEMLEKETİMİZ HUNİ GİBİ DARALIYOR"

Programın son konuşmasını ise Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar gerçekleştirdi. Konuşmasının başında İşe yaratıcı şehirler kurmaktan başlamak lazım diyen Işıklar, düşüncelerini şu ifadelerle anlattı:

Herkes konuyu çok güzel bir şekilde ifade etti. Ben bilim insanlarının arasında bir şeyler söylemeyi çok uygun bulmuyorum ama kendi düşüncemi paylaşmak istiyorum. İşe yaratıcı şehirler kurmaktan başlamak lazım. “Şehirler insanlar için, insanlar da şehirler içindir” diye bir söz var. İşte bu söz medeniyetin tanımından geliyor. Biz Kurtuluş Savaşını yaptığımız Çanakkale’de 320 bin kişi şehit verdik. Oradaki şehitliği görmeye gittiğimde Ermeni, Yahudi, Rum çocuklarının da bizim şehitlerimizle birlikte yattığını ve taşlara isimlerinin yazılı olduğunu gördüm. Kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına birçok vatan evladı orada bu memleket için can vermişler. Tarihimizi biliyorsunuz büyük dramlarla dolu; memleketi korumak, geleneğini, göreneğini yaşatmak için doğal bir refleksle inanarak ve kendi milli duygularını benimseyerek büyük savaşlar vermişiz. Ne kadar çok kişininmiş bu memleket o zamanlar. Ne kadar çok sahibi varmış. Şu anda memleket huni gibi daralıyor. Siyaset dilinde bundan nefret ediyorum, “Benim halkım, benim polisim, benim memurum” diye ayrıştırmalar yapılıyor. ‘Ben’ lafını kullanarak yaşayan, gittikçe az kişinin olan bir memleket halindeyiz. Dünyanın en gelişmiş ekonomisine sahip ülkeler arasında yer alırken yapılan anlaşmalar yüzünden önümüz kesildi. Ama çok şükür ki bu anlaşmaların süresi bitiyor. 60’a yakın İslam ülkesinin dünya ekonomisine, bilimine, inovasyonuna, keşişine özellikle 50 yıllık süre zarfı içerisinde ne kadar katkı yaptığını toplasınız bir Almanya etmiyor.

"LÜTUFLA BESLENEN BİR ANLAYIŞTAN FARKLI BİR ŞEY BEKLEMEMELİYİZ"

Ülkemizde okuryazar oranı ilkokul 4 seviyesine tekabül ediyorsa ve “Okuryazar oranı arttıkça beni afakanlar basıyor” diyen bilim adamları oldukça biz o çocukların gözlerine nasıl bakabiliriz? Çok sevdiğim bir söz var; “Umutsuzluğa düştünüz zaman bir çocuğun gözlerine bakın” diye çünkü çocuklarda karşılıksız sevgiyi, küçük şeylerle mutlu olabilmeyi ve inandığı, istediği bir şey içinde ısrarla ve inatla vazgeçmeyip direnç gösterdiğini görürsünüz. Karşılıksız sevgiyi görmezden gelip de, yaşam sevinci olan o gözleri bakıp da o istismarı yapacak düzeye nasıl gelebilir toplum? Aslında bu bilinç bizim burada vereceğimiz eğitimlerle tam tamına oturacak değil ama çok daha geniş ve büyük düşünmek zorundayız. Bizler, bu mukaddes dini 3 kıtaya yayarak en büyük hizmeti yapmış milletlerdeniz. Düşünüp sorgulamayan, boyun eğen, eğitmeden, üretmeden yaşayarak biat kültürüyle sadakayla, lütufla beslenen bir anlayıştan farklı bir şey bekleyemezsiniz. Hem bireysel hem toplumsal özgürlüğünü kuran bireyler toplumda yaşanacak evler kurar. Yaşanacak evlerde birbirine hoşgörüyle bakabilen, sevgiyle, saygıyla yetişebilen insanlar yetişir. Şu anda 33 ilçenin neredeyse tamamında gelir dağılımına göre bakacak olursak eğer bir türbülansın içinden geçtiğimizi göreceksiniz.

"BUNU BİRLİKTE SORGULAMALIYIZ"

Bugün üretimsizlik durumunda olan Anadolu coğrafyasında insanlar hangi ruh halinde olacak? Kendi içlerine  kapanacak, yalnızlaşarak kimsesizleşecekleri için güçlerinin yettiği herkesten duygularının hıncını çıkarmaya çalışırlar. Toplumsal travmanın bir nedeni de başkasına gücü yetemediğinden ruh halini gücü yettiği kişiler üzerinden çıkarmasıdır. Bunu oturup birlikte sorgulamamız lazım. Fakirliği, yoksulluğu, çaresizliği yaşayarak özgür olmayan bir toplum olursak ne gelişebiliriz, ne değer üretebiliriz, ne zenginleşebiliriz ne akılla yönetebiliriz ne de marka yaratabiliriz. Onun için özgür, bağımsız, kendine yetebilen, bireysel ve kendini sorgulayabilen, hesap sorabilen, kabulcü olmaktan uzak bir şekilde bu memleketin hepimizin olduğunu unutmamalıyız.  Hem kendi inançlarımızı hem de kendi değerlerimizi kimsenin kaderine, lütfuna, ihsanına bırakmadan hep beraber sorgulayabileceğimiz zaman bunların ortadan kalktığını göreceğiz. 

"DEMOKRASİNİN DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKARAK SORUNLARA ÇÖZÜM BULABİLİRİZ"

Ben aslında sorunun çok daha derinde ve karmaşık olduğunu düşünüyordum. Hiç de öyle değilmiş. Sorgulayıcı bir şekilde bakınca bunu daha iyi anlıyoruz. Hiçbir şey ima etmek istemiyorum, bu yeni bir sorun da değil çok daha derinde belki 60-70 yılın sorunu. Biz en son muhtarlarımızla, temsilcilerimizle ve kaymakamımızla birlikte Saraybosna’ya gittik. Orada Osmanlı kültürünün ve değerlerinin dini nasıl yorumladığına tanıklık edince Sayın Kaymakamımız Faruk Bekârlar; “Allah Arapların elinden bu dini alsın” dedi. Milli duygular içerisinde en büyük katkıyı yapan kişiler olarak bu durumu düzeltmek konusunda bir adım atmalıyız. Yapılanlar hukuken suç olabilir ama ahlaken ayıp, dinen günahtır. Güzelim Cumhuriyet’in, demokrasinin değerlerine sahip çıkarak bu sorunlara çözüm bulabiliriz diye düşünüyorum. Yoksullukta, çaresizlikte, fakirlikte, fukaralaşarak, kabul ederek, boyun eğerek bunların çözüleceğine inanmıyorum. Üniversitelerle (İstanbul Üniversitesi, Bezmialem Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi, Namık Kemal Üniversitesi, Girit Üniversitesi) yaptığımız birçok çalışma var. Şimdi inşallah Rumeli Üniversitesiyle de çalışmalar yapacağız. Sevgili rektörümüz burada, bir tanıtım toplantımız olacak. Kendisini Silivri’nin bir şansı olarak görüyorum. İnşallah çok şeyler katacaktır. Bilimle, akılla yönetilen bir üniversitenin çalışmalarımıza güzel şeyler katacağına inanıyorum.

"BU ÇALIŞMAYI KARARLI BİR ŞEKİLDE SÜRDÜREBİLECEĞİMİZE EMİNİM"

Burada emeği geçen kurumlara ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Onların katkıları olmasa bunlar mümkün değildi. Meral hanım ve çalışma arkadaşlarının gerçekten büyük emekleri var. Biz sadece kolaylaştırıcı, yol açıcı, yol gösterici olup lojistiği sağlamaya çalışıyoruz. Büyük emek ve katkının sizlerden geldiğini biliyorum. O yüzden hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu çalışmayı ısrarlı, kararlı bir şekilde sürdürebileceğinize benim güvenim tam. Bu vesileyle hepinize saygılar sunuyor, teşekkür ediyorum.

Yapılan konuşmaların ardından plaket merasimine geçildi ve program sona erdi.

Haber : Batuhan Güçlü

YORUMLAR

  • 0 Yorum
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Silivri’de kaçak tütün operasyonu
Silivri’de kaçak tütün operasyonu
Silivri’de trafik denetimlerinde 293 sürücüye ceza, 40 araç trafikten men edildi
Silivri’de trafik denetimlerinde 293 sürücüye ceza, 40 araç...