Silivrispor yöneticileri için ırkçılık, ayrımcılık ve bölgecilik yaptığı iddia edilen ve Silivrispor Başkanı Ümit Kalko tarafından eleştirilen CHP'li Belediye Meclis Üyesi Devrim Uzun basın toplantısı düzenledi. "Şahsım için bir fotoğraf çizdiler, ben öyle birisi değilim" diyen Devrim Uzun, Silivri kamuoyundan özür dilediğini açıkladı. Hiçbir zaman böyle düşünmediğinin altını çizen Devrim Uzun, sosyal medyadaki yorumlarının yanlış anlaşıldığını belirtti. Ötekileştirici bir algı oluşturulmasını haksızlık olarak değerlendiren CHP'li meclis üyesi, kendisinin insan ayrımı yapmadığını, uzun seneler siyasetin içinde bulunduğunu ve insan odaklı siyasi bir anlayışa sahip olduğunu ifade etti.
"Benim için Çantalı, Değirmenköylü ne ise Ağrılı, Vanlı da odur. Bu tarz bir konunun içine çekildiğim için çok özgünüm" diyen Devrim Uzun, Silivrispor Başkanı Ümit Kalko'nun yanlış yönlendirildiğini öne sürdü.
Her zaman Silivrispor'un yanında olduğunu belirterek sözlerine devam eden Devrim Uzun, Kalko'nun söylemlerinin şık olmadığını söyledi.
Devrim Uzun'un açıklamaları şöyle:
Sayın Silivrispor Başkanı Kalko, uzun zamandır oluşan gerginlik ve sıkıntıların bir takım verdiği psikolojik rahatsızlıkla olsa gerek ki, uzun bir metinde sürekli birilerini eleştirme ve suçlamalar yaptı. Dolayısıyla çok kişiye cevap hakkı doğdu. Diğer arkadaşlarla da toplanıp bir basın toplantısı olacak. Benimle ilgili farklı bir durum oluştu. Kamuoyunun aydınlanmasını istiyorum.
Sertan Güriz hoca görevden alındıktan sonra, 8 Şubat günü Sertan Güriz kendi facebook hesabından bir veda metni yayınladı. Ben de o paylaşımın altına, 'Bize yaşattığınız ve yaşatamadığınız her şey için sizlere teşekkürler. Bir gün aynı yollarda görüşmek dileğiyle SİLİVRİ'NİN ÇOCUKLARI...' diye bir yazı yazdım. Burada farklı bir mesaj vermeden, mesela Barbarosun Torunları, Atatürk'ün çocukları, Cumhuriyetin çocukları, AK Partinin Gençlik Kolları gibi vurgular yapılırken, büyük harflerle yazılır ya, ben de kendilerini sevdiğim için geçen dönemden bu döneme kadar başarılı bulduğum için, haketmediklerini düşündüğüm için büyük harfle yazdım ve vurgulamak içinde 3 nokta koydum. Bunun akabinde ve arkasında başka birisi bir paylaşım daha yapıyor. Doğruları söylediğimiz için kimse bizi istemiyor gibi. Onun altında da yorumlar ve beğeniler devam ediyor. Aynı günde Erbaa Spor Maçı vardı. Maçı izledik. Konu ile ilgili çok yorumlar vardı. Futboldan anladığımı da düşünüyorum. Yıllarca futbol oynamış ve halen başkanlık yapıyorum. O paylaşımın altına da şöyle bir yorum yaptım. 'Abi bugün maçı seyrettim. Takım 3 pas yapamıyor. Takım ayrılıktan etkilenmiş, bu takım, bu takım değil. Haftaya Tire'ye gidiyoruz. Yeni Hoca Tire'den ayrılma bir hocaymış. Tire ile sıkıntılı ayrılmış. Tire'ye kaybeder, bir dahaki hafta da burada kaybedersek bu büyük Silivrispor taraftarı kaç kilo samandan, kaç kilo duman çıkar gösterir hepimize' dedim. Kendimi de koyarak içerisine yaptım. Sonraki süreçte işlerimize devam ediyoruz tabi. Bir gün Engin Akın kendi face hesabında şahsım ile ilgili yazı yazıyor. Konuyu da pek anlamadım. Beni aradılar paylaşıma baktım. Dedim ki talimat falan aldı, bize giydiriyor. Bende al maaşını işine bak dedim. O bana, ben ona derken konuyu uzatmak istemedim. Zaten bana da yakışmaz dedim ve konuyu kapattım.
MUTLU MEMİŞ BENİMLE GÖRÜŞMEK İSTEDİ
2 gün sonra Futbol Şube Sorumlusu Mutlu Memiş kendi sayfasında benimle ilgili, insanların içerisine nasıl çıkacağımı, insanların bu kadar ayırdığımı, onların oyu ile seçildiğimi, onların oyu ile Belediye'den maaş aldığım noktaya kadar bir yazı yazmış. Hemen kendisini aradım. Bu hoş değil, ben birinin sayfasının altına yorum yapmışım, sen kendi sayfandan beni hedef göstererek bir paylaşım yapıyorsun. Onun sayfasında bulunan yorumun altına kendi fikrini yazarsan kabul ederim. Ama bunu sayfanda paylaşırsanız ki Engin de aynısını yaptı. Benim vermek istediğim mesaj o değil. Lütfen bunu kaldır dedim. Olurdu, olmazdı sonunda anlaştık. Sonra bana Devrim bende Engin de yorumu kaldırıyoruz. Senden bir ricam var. Takım bu durumdan çok etkilendi ve ben birçok telefon alıyorum. Bu işte büyük sıkıntı var dedi. Bende Mutlu ben böyle bir mesaj vermek için bu yorumu paylaşmadım. Şuan inan bende çok üzülüyorum dedim ve kapattım telefonu.
Hayatta Silivrispor için yapmadığım bir şeyi yaptım. Çok düz biriyim. Bu işlere çok karışmam. Facebook'ta da mutlu yıllar ve başsağlığı mesajları harici bulunmam. Yorumlar kalktı ve 5 dakika sonra Mutlu Memiş beni aradı. Müsaitsen yanına gelmek istiyorum dedi. Geldi ve konuyu 1 buçuk saat konuştuk. Çayımızı kahvemizi içtik. Kendisi buradan ayrıldı. Böyle bir olaya girdiğim için de, böyle bir mesaj vermek istemediğim bir konu da yanlış anlaşıldığımı anlattım kendisine.
BEN O ZİHNİYETTE BİR ADAM DEĞİLİM
Aradan 20 gün geçti. O toplantı gerçekleşti. Bakın siz bir metin yayınlarsını ben içerisinden 3 kelime seçerim, o 3 kelime ile insanı ipe götürürsünüz. Senin nereden baktığın önemli. Kap içindekini sızdırır. Ben o zihniyette bir adam değilim. 18 yıldır da siyasetteyim. 1 kişi çıkacak diyecek ki Devrim ırkçılık yaptı diye ispat edecek bırakın özür dilemeyi, Meclis Üyesi Rozetim evde kutu içerisinde duruyor ki daha hiç takmadım. Meclis Üyelliğinden istifa ederim. Burada bir kişilik ve fotoğraf oluştu ama bu fotoğraf ben değilim! Allah adamı yakışan iftiradan korusun.
SİLİVRİSPOR'UN SONUNA KADAR ARKASINDAYIZ!
Ateş olsan cümrün kadar yer yakarsın, densiz, zavallı, acıyorum, bu söylemler beni üzmez, onu seçenler adına üzülüyorum, Sayın Kalko bunları söylüyor şahsıma. Şimdi sayın Kalko o psikolojinin verdiği rahatsızlıkla bunları söylüyor. Bir takım olayların arkasında da olayı buralara getiriyor. Sayın Kalko'ya diyeceğim şudur. Annesi ile yapılan konuda gerçekten çok üzgünüm. Sahte fake hesaplar ile alakalı yapacağı müdahalelere sonuna kadar katılıyor ve destekliyorum. Biz de seçilmiş kişiler olarak konuya destek veriyor ve bir an önce bu sorunun çözülmesini istiyoruz. Sonuna kadar da arkasındayız. Kimler yaptıysa da onları kınıyoruz.
SAYIN KALKO'YU YANLIŞ YÖNLENDİRİYORLAR
Bunlarla yakından uzaktan alakam olamaz, olmamalı da. Ben Mutlu Memiş ile bu konuyu konuştuktan sonra, 20 günün ardından bu konuyu alıp bu duruma çevirip, gündem yaratıp bu işin içerisine beni sokmuş olması, hiç şık olmadı. 20 gün sonra sokması hiç şık olmadı. Aslında Sayın Kalko'yu yönlendiren 2 isim var orada. O iki arkadaşta yanlış yönlendirmiş. Benim için Bayburtlusu, Maraşlısı, Karslısı neyse, Değirmenköylüsü, Çantalısı da odur. Bu zihniyet 8 senedir Silivri'yi yönetiyor ve 2019 dan sonra da yönetmeye de devam etmesi için Silivri buna karar verecek.
Ben Sayın Başkanın yanlış yönlendirildiğini düşünüyorum. Yanlış bir gaz ve goygoyla gidildiğini düşünüyorum. Zaten kendisinde aşırı bir güven de var. Orada belli de ediyor kendisi. Bunu bir tartışma konusu da yapmak istemiyorum ama bence megalomanlıktır bu. 2 milyon TL verdim, getirir alırlar, Devrim kötü Sayın Başkan iyi, hocalar bıraksınlar, Zafer kötü.
İÇİM ACIYOR
İçim acıyor. Ben bu kişilikte bir adam değilim. Hiç yakıştırılmadığım bir itham ile karşı karşıyayım. Her zamanda söylüyorum Allah adamı yakışan iftiradan korusun! Bu bana hiç yakışmadı. Beni bilenler ve çevrem biliyor. Özellikle böyle konularda işi çözme noktasına giden bir kişiliğe giden biriyim. İş bu haldeyken Sayın Başkanın benim için söylediği, şahsımdan, yönetim kurulumdan özür dileyeceği, beni seçenlerden Silivri adına özür dileyeceği, haddi bildirilmeli, derken herhalde birilerine mesaj verdi. Densiz-Mensiz, Zeval-Meval, türü kelimeleri hoş bulmadım. Kap içindekini sızdırır. Keşke bu işin içerisinde olmasaydım. Çok üzüldüm. Haketmediğimi düşünüyorum. Sayın başkan ne güzel anlatıyor, Siyasete girmeyeceğim, fotoğrafta kayma falan oldu, bu işin içerisine beni sokmak istiyorlar diye sıkıntısını dile getiriyor. Aynı durumda da benim. Ben değilim de bu işin içerisine beni sokmak istiyorlar. Bir şekilde Belediyeyi de sokup, yarın öbür gün belediyenin üzerinden gerginlikleri de iş çığırından çıktı noktasına getirmek istiyorsanız da, Silivri bunları yemez! Silivri ufak yer. Bu konular her yerde konuşuluyor. Herkes de hakim.
SİLİVRİ KAMUOYUNDAN ÖZÜR DİLİYORUM...
Sayın Başkanın en doğru söylediği, Silivrispor benim değil! Evet Silivrispor sizin değil, Silivrispor'un bir delegesi, delegelerin seçtiği bir Başkan, Silivrispor Silivrililerin.
Bizi bu işin içerisine lütfen sokmasın. Birilerine cevap hakkı doğacaktır. Bu işin içerisine sokulmuş olmamdan dolayı özür diliyorum Silivri kamuoyundan. Peki, 20 gün neden beklenildi? Tabi 20 günde başarısız sonuçlar elde edildi, takım başarısızlığa gidiyor, üzerimize kalacak, altında ezilir miyiz acaba diye. Sayın Başkana söylüyorum, yanınızdakiler sizi yanlış yönlendiriyor. Yanlış yönlendiriliyorsunuz!
YORUMLAR