Celal Karaali, dolandırıcının itirafına rağmen savcılığın “yeterli delil olmadığı gerekçesiyle” şikayeti çözmediğini belirterek yaşananları şu şekilde anlattı:

Kocaeli-İstanbul hattında gerçekleşen ve filmleri aratmayan dolandırıcılık olayı tüm belgeleriyle ve bilgileriyle ortada olmasına rağmen çözülemedi. Kocaeli Gölcük Cumhuriyet savcılığında devam eden 2018/.....nolu dosyada da yer alan bilgiler ve gelişmeler şöyle;

F.F.G isimli sabıkalı ve dolandırıcılık konusunda uzman biri, İnternete kiralık traktör ilanı veren Iğdır Tuzluca’lı Zekeriya Karaali’yi ağına düşürerek traktörünü elinden alır. “Kocaeli Gebze Belediyesinin müteahhidiyim, 2 yıl sürecek inşaat işimiz var” diyerek kandırdığı Karaali’nin traktörünü deyim yerindeyse abra- kadabra yöntemiyle elinden alan F.F. G., ertesi gün telefonla ulaştığı Karaali’ye “Abi sana geçmiş olsun traktörünü çaldım ve  Gölcük’de YAMAN Renta-gar  var C.B’a sattım” der.

“11 BİN TL VER TRAKTÖRÜNÜ VEREYİM”

Hikayenin bu bölümü de bir başka film sahnesini andırıyor. Karaali, kendisini dolandıran Faruk’un söylediği adrese gider ve Çalıntı traktörü alan C.B  ile durumu konuşur. Önce inkar eden B., dolandırıcı F.F.G ’nin ısrarlı tutumu sonucu “Evet, traktörünüz bende ama ben onu almak için F.F.G’e 11 bin tl kaptırdım, bu parayı bana verirseniz traktörü geri veririm” der. Aynı zamanda cezaevi arkadaşı olan C.B ile F.F.G arasındaki bu planlı dolandırıcılık olayı ilk olmadığı gibi kendi aralarındaki konuşmada da birçok aracı bu yöntemle çaldıklarını itiraf eden ikilinin tüm ses kayıtları Karaali tarafından Gölcük Savcılığına teslim edilir. Daha sonraki konuşmalarda da anlaşılacağı gibi Cezaevi arkadaşı olan ve şartlı tahliye edilen C.B ile F.F.G arasında yine böylesi bir işten dolayı birbirine kazık attıklarından aralarında bir husumet oluşmuş. AMCAMIN OĞLU Soyadından da anlaşılacağı gibi Zekeriya Karaali benim amcamın oğlu. Başına bu olay geldikten sonra hem kendi gazetemizde, sitelerimizde ve Sabah Gazetesi ile Gölcük’te bazı yayın organlarında bu konuyu haber yaptık. İşte bu haberlerden dolayı fena halde rahatsız olan C.B, Karaali’yi cep telefonundan arıyarak küfürler eder tehditler savurur ve “beni rezil ettin haberleri kaldırt traktörünü verecem” der. Tam da bu bölüm Gölcük Adliyesinde savcıya ifade verildiği sırada yaşandığından C.B’ın tehdit ve itirafını Savcı da dinler ve ses kaydını alır. Dosyanın savcısının kendi kulaklarıyla dinlediği bu belgeli konuşmaya rağmen, C.B’ den traktör alınmaz.

JANDARMALAR, MUHTAR ve MUSTAFA ÖNER ŞAHİT

Tüm olup bitenlere ve bunca belgeye bilgiye rağmen savcılık neden hala traktörü almaz veya C.B’i nasıl almaz derken yeni bir gelişme daha yaşandı ve C.B İZNİK Jandarmasının huzurunda traktörün kendisinde olduğunu itiraf etti ve yarın “Avukatımla birlikte Gölcük Emniyet’ine teslim edecem” dedi. Bunu ne zaman dedi 09.07.2018’de Bursa İznik Mecidiyeköy’de.

DOLANDIRICI FARUK VİCDANA GELMİŞTİ

Traktörünü abra-kadabra yöntemiyle çaldığı Zekeriya Karaali’nin telefonlarına da çıkan ve traktörü kime sattığını, satın alan kişinin traktörü hangi kamyonla nereye götürdüğünü tek tek anlatan F.F.G    “Zeki amca, ben seni değil senin traktörünle C.B’i dolandırdım. Ancak C.B’ de senin traktörünü saklayarak seni ciddi anlamda mağdur etti. Ben sana yardımcı olacağım” diyerek uzaktan da olsa ardes ve kişiler vermeye başladı. Faruk’un söylediği kişilerden biri de C.B’in arkadaşı olan ve traktörü kamyondan indiren kişi Mustafa Öner’di. Gölcük’de C.B gibi esnaf olan Mustafa Öner’in köyü olan Mecidiyeköy’e hep birlikte gittik. Köy Bursa İznik’e bağlıymış. Burada Mustafa’yı bulduk ve kendisiyle konuştuk. Önce inkar etse de ilk dolandırıcı ve arkadaşı olan F.F.G telefonla bağlanarak Mustafa’ya önce hakaret etti ve “adamın traktörünü verin, sen indirdin ve nereye götürdüğünüde sen biliyorsun” dedikten sonra, Mustafa Öner, “tamam ben sadece indirdim. C.B benden rica etti, traktörü kullanan kimse yok dedi ve bende kendisinin gösterdiği adreste indirdim gerisini bilmiyorum” dedi. Ardından Mustafa telefonla C.B’yi arayarak, “C. acilen benim köye gelmen gerekiyor. Traktörün sahibi ve arkadaşları burdalar ve F.F.G’ de benim indirdiğimi söyledi. Şimdi gel de bu meseleyi çöz” dedi. Onlarca insanın ortasında gerçekleşen bu konuşmada karşı taraftan C.B ise küfürler ederek “Ben şimdi geliyorum onların ……. yapacam beklesinler yarım saate ordayım” dedi. Bunun üzerine Karaali, Gölcük Jandarma ekiplerini arayarak durumu anlattı ve emniyet talep etti. Jandarma komutanı “Mecididye köy bizim sınırlarımız dışında İznik’e bağlı hemen ilgileniyorum” dedi. Kısa süre sonra İznik Jandarmadan aranan Karaali’ye, “siz kimseyle kavga etmeyim biz geliyoruz ve gerekeni yapacağız” cevabı geldi. Köy camisinin avlusunda ve cami cemaatinin de şahit olduğu olayda,  olay yerine İznik Jandarma C.B’den önce geldi. Onların hemen ardından C.B ve yanında birkaç ( silahlı oldukları söylendi) adamı geldi. Her iki tarafı da önce ayrı ayrı dinleyen ve daha sonra birer temsilcileriyle görüşen Jandarma komutanları olayı kısa sürede çözdü.

C.B İTİTAF ETTİ: “TAMAM BEN DE YARIN VERECEĞİM”

C.B’in denetimli serbestlikten yararlanarak cezaevinden çıktığını anlayan Jandarma komutanları, C.B’in akresif tutumu ve çelişkili ifadelerinden yola çıkarak, “Sen şu an sana tanınan alanın dışındasın ve seni tutuklama hakkımız var. Yetmedi, kendi ağzından farkında olmadan traktörün sende olduğunu söyledin. Şimdi bu vatandaşın mağduriyetini gider ve başka da sorun yaratarak denetimli serbestliğini yakma” dediler. Jandarmanın bu tesbit ve tutumundan sonra C.B , “tamam komutanım traktör bende ama ben bu adama vermem. Bu adam benim onurumla oynadı gazetelerde haber yaptırdı. Traktörü yarın Pazartesi günü avukatımla beraber Gölcük emniyete teslim ederim, ordan alırlar” dedi. Bu şekliyle sağlanan anlaşmadan sonra jandarma, olay yerinde herhangi bir olayın çıkmadığına dair tutanağını tuttu ve şahıslara imzalatarak ayrıldı.

HALA BELGE ARANIYOR

Mecidiyeköyü Muhtarı İsmail Durgun, Traktörü indiren Mustafa Öner, İZNİK Jandarma karakolundan görevli gelen ve tüm bunlara şahit olan 4 jandarma ve Köyün Camisinin imamının da cami cemaatinin huzurunda gerçekleşen bu dolandırıcılık ve rüşvet olayı hala aydınlanamadı. Savcılık hala belge arıyormuş. Hukuk sistemimiz tıkır tıkır işliyor....