Özcan Işıklar, 2015 yılında yapılan çalışmaları ve önümüzdeki 3 yıl içinde yapacaklarını anlattı. Işıklar'ın sunum yapmadan konuşması dikkat çekti. Başkan Işıklar, otopark projesinin devam ettiğini en kısa sürede inşaatına başlanacağını belirtti. Aynı zamanda Silivri'ye meydan kazandıracaklarını, henüz proje aşamasında olduğunu ve önümüzdeki aylarda başlayacaklarını dile getirdi. Başkan Işıklar, "Eğitim, bilişim, teknoloji alanları, üniversite alanları ve araştırma geliştirme AR-GE alanları, teknolojisi ve inovasyon niteliği yüksek, yani bilim getiren, farklılık yaratan ve onu kalıcı üstünlüklere taşıyacak olan sanayileşmenin yerleşeceği, konutlaşacağı bir yer. Bütün çabamızı, bütün özelliğimizi buna göre yapıyoruz" diye konuştu.  

IŞIKLAR'IN 2015 YILI FAALİYETLERİ ŞU ŞÖYLE ANLATTI:

"2015 Faaliyet raporunu anlatmak için söz almış bulunuyorum. Faaliyet raporları hepinizin bildiği üzere bir ilçenin 5 yıl boyunca görev almış bir yerel yönetiminin yıllık uygulamalardan meclise faaliyet raporu ile ilgili yapılmış bu uygulamaların ve işlerin anlatılması, onun sunulmasıyla ilgili konudur.

Halkın oyuyla seçilirsiniz halka yapacaklarınızı anlatırsınız. Onun için yetki alır veya alamazsınız. Alırsanız da bunları gerçekleştirmek konusunda, faaliyetleri gerçekleştirmeye devam edersiniz. Yöntem ve usul budur. Demokrasinin vazgeçilmez unsurları, siyasi partilerin hepsinin, farklılıklarının, parti görüşlerinin, bir kente ait düşüncesinin ve o kentle ilgili geleceğine dönük yaşanmış mevcut halinden geleceğine dönük işleri, kentin yaşama biçiminin bir arada olmayı gerektiren bütün hasretlerin az önce bahsettiğiniz gibi tarihinden, kültüründen, birlik ve beraberlikle, yaşanacak refah paylaşımıyla o kentin kalkınmasını o kentin dinamikliği doğru tespit edilerek doğru bir vizyonla o kentin geleceğine taşınmasına önemli olan bir kentte yaşayan hemşerilerimizin huzur içerisinde, barış içerisinde, eşitlik adalet duygularının o kentin her tarafına yayılacak o kentte yaratılmış bütün değerin, kent rantlarının… Kent rantlarını biliyorsunuz. Söylem biçimi olarak itici gelebilir ama bir belediyenin, bir yerel yönetimin görevi değer yaratmaktır. Ama o değeri adil bir şekilde, hakkaniyetle dağıtmakta, asli bir vicdani bir görevdir. Yasal olarak bunun zorlukları olmayabilir zaman zaman ama vicdani olarak o kentte yaşayan insanlara hakkaniyetle, eşitlikte yaklaşmanın en önemli unsuru o kentte yaratılan değerin her yerine eşit olarak mümkün olabildiğince yayılmasını, yansıtılmasını, o kentte yaşayanların refahını arttırmasını iletişimini arttırmasını hemşericilik bilincinin yükselmesini, o kenti yaşanabilir kılmasını ve o kentin değerlerini, değerler oluşturarak bir hafıza oluşturarak orada kalıcı başarılar sağlayıp, bunu geleceğe taşıyıp markalaşmış kentler yaratarak, o markaların içerisinde de bir kalkınma haline dönüştürmek... Bölgesel kalkınma, bir kent kalkınmasına dönüştürmek. Orada tabi ki bunu yaparken de hangi önceliklerine göre davranacağı da bir siyasi tercih meselesi haline geliyor. Bizim siyasi metinlerimiz de partilerimizin yazdıkları programlar, gündem görüşleri, halkımızın orada beklenti ve talepleri, nasıl şekillenirse sonuçta onları da kaliteye, hayata yansıtmaya, hayata dönüştürmeyi çalışmak görevimdir. Bizim buna bakışımız bu.

430 KİLOMETRELİK TARIM KENTİYİZ

42 kilometre deniz sahili kıyımız var. Sonuçta bir deniz ilçesi ve deniz kentiyiz. Aynı zamanda 430 kilometrelik tarım kentiyiz. Bunun yanı sıra 100 binlik planda İstanbul’un bize yüklediği bir misyon var. Burada hem tarım, inovasyona açık bir tarım bölgesi, aynı zamanda kıyı balıkçılığının, deniz ulaşımının ve denizden gelen ekonomik kalkınmayı sağlayacak büyük bir nimetimiz var. Bunun yanı sıra 426 tane sanayimiz var. Bugüne kadar da hepinizin gözü önünde bir çevre kirliliği, çevre faciası yaratmadan yaşayan, çalışan, üreten, istihdam yaratan bir sanayimiz var. Bu sanayimiz Türkiye hisse sinin %2.8’ni burada rezerve ediyor. Bizim avantajlarımız tarım alanlarıyla, deniz kıyılarıyla, sanayisiyle bir avantaj ama 100 binlik planın getirdiği başka sorumluluklar ve başka fırsatları da var. Nedir bunlar? Bölgemizin ileri teknoloji alanları, eğitim bilişim teknoloji alanları, tarım teknolojileri parkı TTP dediğimiz 100 binlik planlarda gördüğümüz o fonksiyonlar... Yani Silivri’yi ileri teknoloji alanı, bir üretim merkezi, bir silikon vadisi var. Burada 2 milyon kilometreye yakın çok ciddi bir alanımız var.

SİLİVRİ'DE 3 MİLYON İNSAN YAŞAYABİLİR

Silivri’nin 900 bin konut yapılabilecek kapasitesi var. Yerleşim olarak 900 bin. Silivri’nin nüfus oranı Türkiye ortalamalarının da biraz üzerinde 3.80, ortalaması 4 civarında. Yani 900 bin konut alanımız varsa, bununla 3 milyon 600 bin nüfusu burada barındırmaya yetecek alanı var demektir. Biz bütün bunları yaparken, bu planlamaların, bu vizyonun, var olan değerlerin güçlü yapılarını, zayıf yanlarını alarak, bunları ona göre planlayıp geleceğiyle görerek 3, 5 Milyonluk bir kenti şimdiden planlamasını, bu kentin oluşacak marka değerini şimdiden sağlamamız gerektiği çok açıktır.

13 KÖYE HİZMET GÖTÜRMEYE ÇALIŞIYORUZ

Planlarla ilgili görev ve misyon belirlenmiş. İşte eğitim, bilişim, teknoloji alanları, üniversite alanları ve araştırma geliştirme AR-GE alanları, teknolojisi ve inovasyon niteliği yüksek, yani bilim getiren, farklılık yaratan ve onu kalıcı üstünlüklere taşıyacak olan sanayileşmenin yerleşeceği, konutlaşacağı bir yer. Bütün çabamızı, bütün özelliğimizi buna göre yapmak zorundayız. Buradaki bakışımız 2015 yılındaki faaliyet alanı. Beraberinde getirdiği bütün zorluklara rağmen 8 tane beldenin kapanarak birleşmesini geçen dönem yaşamıştık. Şimdi bu dönemde 13 tane köy kapatılarak bağlandı. 220 kilometrekare köylerin tamamı. Köyleri de ilçenin bütününe entegre ediyoruz. 2 yıldır köylerimizin alt yapıları, ihtiyaçları, birleşme ile ilgili sorunlarının ve birleşmeden köylerin tüzel kişiliğinin kalkmasına dönük boşluğu yaratmadan, o hizmet akışını aksatmadan, bu düzenlemelerin yapılmasıyla geçti. 2015 yılının vizyonunda yerel çalışma mantığında köylerin entegrasyonu birinci önceliğimizdi ve 2 yıldır köylerin entegrasyonu konusunda %80’inini büyük ölçüde çözdük. Temel ihtiyaçlarının ve birleşmenin, köyün teslim alınmasının, köy tüzel kişiliğinin bütün envanterinin teslim alınarak sisteme entegre edilmesi, mülkiyetinin teslim alınması, mülkiyetlerinin burada envanterimize girerek işlenmesini ve köylerin ihtiyaçlarının tespitleri yapılarak bu sorunları çözümleyip hizmetlerin yapılmasında gerek büyükşehir ve kurumlarının, gerek Silivri Belediyesi’nin bu konuda yaptığı bütün çalışmalarda birinci önceliğimiz o oldu.

DİN VE KÜLTÜR TURİZMİNİ GELİŞTİRİYORUZ

2016 yılının ikinci yarısında projelerimizin büyük ölçüde prosedürü tamamlandı. Onların, Silivrimizin temel ihtiyaçları olan otoparklar, şehir trafiğinin düzene girmesi, piramitleri, şehrin bize gösterdiği güçlü yanlarını açığa çıkaracak, onu ittirecek, onu genişletecek, din ve kültür turizmini tarihi dokusunun korunması ve sanayileşmenin, ıslah organize sanayilerinin 3 tanesinin hayata geçmesi konusundaki çalışmamızın devamı bunlar. Bu piramitlerin Silivri’nin bize gösterdiği, bize yönlendirdiği bütün yerin üstünde olan avantajlarının milli bir politik halinde bunların korunması, yaşaması ama birbirleriyle de çekişmeden, biri diğerini ittirmeden, mesela hizmet sektörleri geriye ittirmemeli, onlar çekişmemeli, tarım önceliğini koymamız buradaki yapılaşmanın, önüne geçen, onu kısıtlayan bir hal almamalı. Şehrimizin doğal bir sınırı var. E-6 Karayolu ve yeni yapılan ve buradan geçip Kınalı’ya bağlanacak 3’üncü Otoyolun da doğal bir sınır haline getirerek tarım alanlarından çok ciddi bir doğal sınırı oluşuyor.

HİZMET ADALETİNİ HER YERE YAYIYORUZ

Selimpaşa ve Gümüşyaka’nın iki sınır yakasıyla, o merkezindeki yoğunluğu iki tarafa yaymayı planlayan, büyük ölçüde merkezde kültür, sanat, ticari fonksiyonların, hizmet sektörlerini genişletecek, bunların çevresine bir kalkınma silsilesi haline gelmiş Selimpaşa ve Gümüşyaka’ya ve tabi bunun karşısında Çanta, Değirmenköy, Ortaköy öbür tarafta kalan oralara da yenileyici bir şekilde yayarak, bütün ilçemizin az önce dediğim gibi eşitlik, adalet, anlayışı bu ilçemizdeki rantı ve değeri her tarafına yayarak planlıyoruz. 2015 yılındaki yaptığımız çabanın aslında özü bu.

SİLİVRİ AR-GE MERKEZİ OLACAK

Üniversitelerle ilgili çalışmamız, 2014 yılında göreve geldiğimizde başladığımız o çalışma aslında. Geçtiğimiz dönemde ilk defa bir ilçede 3 tane üniversite alanı 100 binlik plana girdi. 100 binlik plan 2009 yılında, 2007’de yapılan itiraz edildiğinde yerine 2009 yılında itiraz sürerken, 2’nci 100 binlik plan devreye girdiğinde bize yüklediği misyondan 100 binlik plan yapılış aşamasındayken, 3 tane üniversite alanında biz bunu tescil ettik. Emin olun, bu, Silivri’nin bugüne kadar yaptığı en büyük gelişmesidir ve fırsat haline dönüştü. Üniversite alanlarıyla neyi geliştireceğiz? Bir kere AR-GE merkezleri olacak. Eğitim, bilim, onlarla desteklenmesini ve bir eğitim kentinin dünyanın rehberinde görmüşsünüzdür, birçok yerde duymuşsunuzdur. Üniversite kentlerini oluşturarak hizmet sektörleriyle beraber geliştirip o ülkenin Türkiye’nin araştırma geliştirme inovasyon düşünce üretmek, fikir üretmek, yenilik üretmek, üretim kalitesini arttırmak, onu bir laboratuara dönüştüren bir çok fırsat. Bitmek tükenmek bilmez bir gelir kaynağını burada tutmak ve bunu yaparken de ilçemizin genel imar akışının, buradaki yerleşiminin devasa boyutlara ulaşıp betonlaşarak tarım alanlarını yağmalamasını önlemek. 2015 yılı içerisinde gösterdiğimiz en önemli çabalardan biriydi. Arazi mafyalarının buraya gelip kırsal tarımsal arazilerini yağmalayıp hisseli satışlardan da boşluk bulup ölenlerin üzerlerindeki hisseleriyle alıp, burada insanlarımızı mağdur ederek yaptığı çalışmada yaptığımız mücadele, gerçekten 2015 yılında ciddi yer tuttu. Çabamız içerisinde, tarımsal alanda yaptığımız çalışmalar çok önemli bir aşamaya taşındı. Şimdi o başlangıç süresini tamamladık.

ÜNİVERSİTE YAPACAĞIZ

Bina yapmak kolay. İşte Rumeli Üniversitesi yaptı. Kadir Has Üniversitesi yaptı. 2 tane üniversitemiz var. Ama bina yapıp üzerine üniversite yapmakla olmuyor. Onun içini doldurup bilimsel kalitesi, yüksek bilimsel becerilere imza atabilecek, insani boyutun içerisinde olmamız lazım. Hangi ürünleri, hangi eğitimleri vereceğini, burada önemli olan üniversitenin o seviyeye getirirseniz önemi var. Yoksa biz 4 duvardan ibaret üzerine üniversite tabelası asmak istemiyoruz.

OTOPARK YAPACAĞIZ

İşte bölgesel ve kırsal kalkınma, kırsal inovasyon ve en önemlisi bu kentin korunması. Silivri’ye gelirken Büyükçekmece'den geçtikten sonra ben her gün gurur duyuyorum. Buraya gelen konuklarımızın, misafirlerimizin hepsi tesisi hazırlıyor, hepimiz de geçiyoruz. Büyükçekmece’den sonra buraya geçtiğinizde bir dünya değişiyor. Yaşam biçimi değişiyor, korunmuş yaşam ve insan ilişkileri, birbirleriyle diyalog halinde barış içerisinde, huzur içerisinde yaşanabilir bir kent yaratmanın en önemli yolu. Hem gelişeceğiz, hem büyüyeceğiz, hem zenginleşeceğiz ama, bu kenti koruyacağız ve bu kent rantlarını belli yerlerde toplayacağız. Adaletsizlik ve eşitsizliğe yer vermeden bu kentin gelişmesi konusunda yapacağımız çalışma budur. 2015 yılının özeti budur. Şimdi yaptığımız planlamalar özellikle otoparklarla ilgili olacak. Kale mahallesindeki surların projelendirilmesi 2015 yılı içersinde tamamlandı. Sur duvarları 3 tane kaleden başlayıp, tüm o kaleyi çevreleyen surların restorasyonu da dahil bu projenin içerisinde ve Kale mahallesinde su ve kanalizasyon yapısı bitti. Atık su çalışması başlayacak önümüzdeki hafta ondan sonra da elektriğin alta alınmasından sonra 40 kilometrelik bir alanın tamamını çok doğal bir şekilde tamamlayacağız. 3 tanede meydanla camisi, havzası, kilisesiyle caminin etraflarını da açarak tarihi dokusunu sarnıçla birleşen o güzelim yapılarını Kale mahallesi 2016 yılının sonuna kadar, belki Ocak ayına veya Şubatın sonuna kadar sarkabilir ama tamamlanmış olacak. Çarşımızın oto park projesi 2015 yılı içerisinde anıtlar kurulu sürecinde tamamlandı. O da Haziran veya sonu gibi projenin onayıyla beraber starta geliyoruz. Oraya 3 katlı otopark yapıp çarşı meydanının tamamen araçsızlaştırmak, zemin altına alınarak oradan bir aksla New Center’ın bulunduğu bölgeyi kamulaştırma işlerimizi başlattık. Onu da özellikle ifade edeyim. Belki bir veya iki ay içerisinde ihtarlar yapılacak. 2015 yılı içerisinde bu düzenlemeleri yaptık. Kamu yararına alınması için oranın meydan olması gerekiyordu. Kamulaştırılacak. New Center’la beraber kaymakamlığın önündeki büyük meydan da 300 küsür kapasiteli araç oto parkı, New Center altındaki 180 kapasiteli otoparkın kullanımı birleştirilip sahil kordonunu tamamlayacağız. Çarşı meydanında yapacağımız toplantıda camiinin karşısında ki 6 tane dükkana New Center yıkıldıktan sonra ve orada aynı yine taş duvarlarla yapılmış 6 dükkan vererek, caminin etrafında büyük bir meydan, Silivri’mizin o yapısını, 2 meydanını doğal yapısıyla birleştirmenin de projesini tamamlamış bulunuyoruz. 2015 yılı içerisinde yaptığımız bu çalışmalarla bu yıl içerisinde Mayıs ayı itibaren göreceksiniz hafriyatlar yapılmaya başlar.

New Center'da kimseyi mağdur etmek hiçbir zaman düşüncemiz olmalı. Komisyonumuz gereken kararı verecektir. Hatta bu konuda biz değerlendirme uzmanlarına mahkemeden görüş alarak onları mağdur etmeden çözmek istiyoruz. 13 dükkan da bizim. Geri kalanları da kaldırıp ondan sonra sahildeki otopark projesini de bu yıl içerisinde tamamladık.

SİLİVRİ'Yİ YAŞANABİLİR HALE GETİRDİK

2015 yılındaki yaptığımız faaliyetler. Bu anlayışın devamı da bu yıl içerisinde de göreceksiniz. Bu çalışmaların raporlandırılması hayata geçecek birebir projelerin ete kemiğe büründüğü, işte uygulamasının yapıldığı bir iki yıl içerisinde bunların tamamının bitmesi, finansman açısından da bir sıkıntısı yok. Bu şekilde tamamlanması uygun olacak. 2015 yılının özeti budur. Bir kentin yaşana bilir, birbirini seven ve orada yaşamaktan gurur duyan, orada yaşamayı büyük bir aileye çevirmek isteyen sosyal, kültürel, bütün evlere kadar gidip hizmetini veren, hastasının bakımını yapan, engellisine ulaşan, kültürel etkinliklerin de binlerce öğrencimizi sanatın, kültürün, sporun içerisinde tutarak kentin kardeşliği barışı getiren bir anlayışın süreci olmuştur. Ben bunu hep söylüyorum. Bir enstrüman çalan çocuk, bir saz çalan çocuk, bir folklor kıyafeti giyip oynayan, bir spor forması giyip sahalarda koşan çocuk, üstüne bomba bağlayıp bomba patlatamaz. Çünkü onun kaybedecek şeyleri, arkadaşları, çevresi, birilerinin amacı için feda etmez. Ona alet olmaz. Bizim ülkemize örnek oluşturacak barışı, huzuru sağlama konusunda öncelikte emeği geçen bütün belediye meclisimize, çalışma arkadaşlarıma, bu konuda bize duyarlılıkla yardım eden diğer kurumlara hepsine huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Umarım 2015 yılının bu alınan kararları 2016 yılında da işte görüldüğü gibi hayata geçmesi ve sürecin daha da yaşanabilir bir kente daha da hızlı bir şekilde yaklaştıran süreçler olur. Bu vesileyle ben 2015 yılı faaliyet raporunu, 2016 yılı faaliyetlerinde de başarılı olmasını temenni ediyorum. Hepinize teşekkür ederim.