Gazeteci ve belgesel yapımcısı Rıdvan Akar ile gazeteci Hilmi Hacaloğlu tarafından kaleme alınan kitap, Doğan Kitap etiketiyle okuyucularla buluşmaya hazırlanıyor. Kitabın satış telif gelirleri ise Türk Eğitim Vakfı’na bağışlanarak, Erdal Aksoy adına açılan burs fonuna aktarılacak.
Akaryakıt perakendesi, elektrik üretimi, turizm, gayrimenkul ve uluslararası ticaret olmak üzere beş sektörde faaliyet gösteren Aksoy Holding’in kurucusu Erdal Aksoy’un yaşam öyküsü kitaplaştırıldı. “Hayat Problem Çözmekmiş” adıyla raflardaki yerini almaya hazırlanan kitap, gazeteci ve belgesel yapımcısı Rıdvan Akar ile gazeteci Hilmi Hacaloğlu tarafından kaleme alındı. Kitaptan elde edilecek telif geliri, Türk Eğitim Vakfı tarafından Erdal Aksoy adına açılan burs fonu aracılığıyla öğrencilerin eğitimine aktarılacak. Belgesel ise Aksoy Holding’in Youtube kanalı üzerinden izlenebilecek.
1978 yılında Aksoy Holding’i kurarak dünya devlerinin Türkiye’ye yatırım yapmasına öncülük eden duayen iş insanının yaşamına ilişkin önemli dönüm noktalarını ele alan kitap ve belgesel çalışması 1943’te başlayan yaşam hikayesinin, bugün Türk ekonomisinin saygın ve önde gelen gruplarından birini yöneten isme dönüşümünü konu alıyor.
Erdal Aksoy’un başarı hikayesinin dönüm noktaları
Mühendis olmasının kazandırdığı farklı disiplinler açısından da dünyaya bakabilme yeteneği, bilgi yönetimi becerisi ve yenilik yaratma isteği ile, önüne çıkan problemlere karşı alternatif çözümler bulmayı ve uzun vadeli bakış açısını odağına alan Erdal Aksoy’un bu yönü kitabın adına da yansıyor.
Tüm yakınları ve ailesi tarafından “sakin, barışık, mutedil, özgüvenli, çalışkan, yaratıcı ve fikri takibi yüksek” biri olarak tanıtılan Erdal Aksoy’un yıllar içinde Türk sermayedarları içinde uluslararası sermaye ile en çok çalışan iş insanlarından biri haline gelmesine ve bugüne kadar sayısı 100’ü aşan projede çalışarak uluslararası sermayenin Türkiye’ye 25 Milyar Dolardan fazla yatırım yapmasını sağlayan başarı hikayesine daha yakından bir bakış sunuyor.
Yatırımlara aralıksız devam ediyor
Meslek hayatının 45. yılını doldurmaya hazırlanan Erdal Aksoy’un yaşam hikâyesi Türk ekonomisinin 1950’li yıllardan bu yana gelişimini ve girişimcilik kültürünün ilk örneklerini paylaşan bir rehber niteliği taşıyor. Kitapta ülkesine duyduğu sevgiyi sık sık dile getiren Aksoy, bugün hala ülkesi için değer yaratan yatırımlarına devam ediyor. İştirakleri ve bağlı ortaklıkları vasıtasıyla dolaylı olarak 15 bin, doğrudan ise 2 bine yakın kişiye istihdam sağlayan Aksoy Holding, geçtiğimiz yıl Nijerya’da kurduğu şirketle birlikte yurt dışında da büyümeyi hedefliyor.
Aksoy Holding, halka açık bir şirket olan Turcas Petrol A.Ş’nin hakim hissedarı konumunda olup Akaryakıt Perakendesi ve Madeni Yağlar ile Elektrik Üretimi faaliyetlerini Turcas çatısı altında yürütmektedir. Turcas’ın %30 oranında hissedarı bulunduğu Shell & Turcas, Türkiye çapında sayısı 1.150’yi aşan akaryakıt istasyonu ile bugün sadece sektörünün değil, Türkiye’nin en büyük şirketlerinden biridir. Elektrik üretimi alanında ise Turcas, Alman enerji devi RWE ile kurduğu ortak girişim şirketi RWE & Turcas Güney Elektrik Üretim A.Ş. bünyesinde 800 MW kurulu gücündeki Denizli Doğal Gaz Kombine Çevrim Elektrik Santrali, Türkiye’nin artan elektrik talebinin karşılanmasında önemli bir paya sahip olmaya devam etmektedir.
Zamansız tasarıma sahip Türkiye’nin öncü 5+ yıldızlı otellerinden Conrad Istanbul Bosphorus, sürdürülebilirlik ve yüksek verimlilik ilkelerine dayalı bir mimari yaklaşımla inşa edilen Aksoy Plaza, yatay mimari, yalınayak lüks ve sürdürülebilir yaşam felsefesiyle hayata geçirilen The Ritz-Carlton Residences, Bodrum, Aksoy Holding’in turizm ve gayrimenkul sektöründe imza niteliğindeki yatırımları arasında öne çıkıyor.
Erdal Aksoy: “Başarıya hiç kısa vadeli bakmam”
Erdal Aksoy girişimcilik yolculuğunu şu sözlerle anlatıyor: “Türkiye'de yabancı kuruluşlarla en fazla ortaklık yapanlardan biriyim. Kısa vadede kâr edemeyebilirsiniz ama uzun vadede çok istikrarlı bir gelecek görürsünüz. Benim hayatımın en önemli düsturlarından biri de şu: Ben iş yaşamındaki başarıya hiç kısa vadeli bakmam. Yirmi, otuz, hatta elli sene sonrasını düşünür ve planlarım. Türkiye'de yerleşik bir düşünce var: ‘Küçük olsun benim olsun.’ Yani herkes kasasını cebi olarak görür. Benim felsefem ise tam tersi: Büyük ve sürdürülebilir olsun, ben onun küçük bir parçası olayım. Bu kitabı, hayatım boyunca deneyimlediklerimin ve girişimcilik yolculuğumun gençlere aktarılmasında bir araç olarak görüyorum.”
YORUMLAR