Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın Silivri ilgili açıklamalarını değerlendirdi. Uysal’ın metrobüs ile ilgili açıklamalarını ‘talihsizlik’, Kiptaş konusunda ise ‘Silivri Belediyesi sosyal konut projesine karşı’ algısı yaratılmaya çalışıldığını ifade eden Başkan Işıklar, şu açıklamalarda bulundu:

IŞIKLAR: “SİLİVRİ’YE METROBÜSÜ BİZ GETİRECEĞİZ”

“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mevlüt Uysal Silivrimiz ile ilgili iki konuya dair talihsiz açıklamalarda bulunmuştur. Silivri’yi ve İstanbul’un batı yakasını cezalandırır nitelikli bu açıklamalardan ilki metrobüs konusuna ilişkindir. Toplu taşımaya yönelik açıklamasında Büyükçekmece, Çatalca ve Silivri halkını cezalandırdığını üstü kapalı açıklayan Sayın Uysal kısa bir süre öncesinde de “Oy vermeyen yerlere metro yapılmayacak” gibi çok acı veren bir açıklamada bulunmuştu. Sayın Uysal’a söylenebilecek çok söz var elbette.  Ancak polemik yaratmanın halkımıza bir yararı olmayacağı görüşündeyim. Metro ve metrobüs Silivri’mize en baştan getirilmiş olsaydı, İstanbul’un yoğun yerleşimi Silivri, Çatalca hattına yayılacak, 3. Köprü bağlantısı, Çanakkale otoyolu ile destek görecek ve İstanbul’un iç karmaşası ortadan kalkacaktı. Beylikdüzü’ne kadar çok yoğun insan trafiğinden söz ediyor kendisi ve Silivrililerin kendisini anlayışla karşılayacağını söylüyor. Bu yoğunluğu eşit biçimde dağıtmanın, alternatif yöntemlerinin olduğunun düşünülmemiş olması çok üzücü. Sayın Uysal, toplu taşımanın 2023 te Silivri’ye geleceğini düşündüklerini söylüyor, düşünmeyi bıraksınlar. İstanbul 2019’da bu sorunu CHP ile aşacak ve Silivri’ye Metrobüs 2020 yılında yolcu taşıyor olacak!”

 “KİMSE BİZİM SOSYAL KONUTA KARŞI OLDUĞUMUZU SÖYLEYEMEZ!”

Kiptaş konusu ile ilgili de açıklamalarda bulunan Işıklar, şunları söyledi: “İlçemizde yapılması planlanan Kiptaş projesi ile ilgili, Silivri Belediyesi olarak sosyal konuta karşıymışız algısı yürütülmeye çalışılıyor. Sosyal konutun yaratıcıları sosyal demokratlardır! Bizim itirazımız sosyal konuta olabilir mi? İtirazımız; inşaat alanı olarak seçilen arazinin birinci derece tarım alanı olması, tarihi sit alanı içerisinde yer alması ve rüzgâr koridorunda yer almasıdır. 30 milyon lira gibi bir bedelle satın alındıktan sonra İBB Meclisi’nden 2,5 kat olan imar durumunun 12 kata çıkarılmasıdır bizim itirazımız! Oysa o arazi yerine bölgemizde hazineye veya belediyeye ait yerler önerebilirdik. Bu yerler bedelsiz alınabilir, dikey inşaat yerine en çok 4 katlı yatay yapılar yapılır, insanlarımız daha yaşanabilir bir çevrede yaşamlarını sürdürebilirlerdi. Üstelik Sayın Cumhurbaşkanımızın da sıkça dile getirdiği dikey yapı yerine yatay yapı yerleşimi de gerçekleşmiş olurdu. Kiptaş için açıklanan fiyat ve taksitleri şöyle bir gözden geçirirseniz 195 bin liralık konutlar 2 artı 1 dairelerdir. Aylık ödemeleri 2700 lira ve 20 bin liralık ara ödemeleri mevcut. Şimdi bunların sosyal konut olduğunu nasıl iddia edersiniz? Oysa bizim en başından beri dediğimiz gibi belediye ya da hazineye ait arazilerde ortak planlama yaparak konut fiyatlarını daha aşağıya çekerek, hem ara ödemeye gerek kalmadan hem de çoğunluğun ödeyebileceği aylık ödemeler oluşturarak dar gelirli vatandaşlarımızın da ev sahibi olmasına fırsat oluşturulabilirdi. Sayın Uysal’ın sosyal konut tanımlarını yeniden incelemesini temenni ediyorum.”