Silivri Belediye Meclisi’nde konuşan AK Parti Silivri Belediye Meclis Üyesi Dorukhan Kocabaş, Silivri Belediyesi’nin 2025 - 2029 yılı Stratejik Planına eleştiri getirdi.
“Stratejik Planın ne demek olduğunu tekrardan hatırlatmak istiyorum” diyen AK Parti Silivri Belediye Meclis Üyesi Dorukhan Kocabaş, “5018 sayılı kanunda Stratejik Plan kamu idarelerinin ortağı ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ve politikalarını hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, bunlara ulaşmak için izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımlarını içeren plan olarak tanımlanmıştır. Yani önümüzdeki beş seneye ışık tutacak olan yol haritası şu an elimde bulunan kitapçığın içinde saklı. Değerlendirmelerimi planın dizinine göre yapmak istiyorum ki söz konusu metnin kopyası üzerinden bir takip yapabilelim. Malumunuz güzel Türkçemiz çok zengin bir dil. Yüzyıllar boyunca ilişkide olduğu birçok dille etkileşimde olmuş, bazı terminolojik kelimeler dilimizin içine geçmiş” dedi.  
 
“KURUMSAL TARİHÇE İNTİHAL”
“Akademik camiada çokça bilinen intihal kelimesi ile başlamak istiyorum sözlerime” diyen Kocabaş, sözlerine şu şekilde devam etti;
“Zira stratejik planın kurumsal tarihçe olarak tanımlanan bölümünün neredeyse tamamı, intihal yani Türkçe karşılığı ile aşırma. Yani plan hazırlanırken kurumsal tarihçemiz, bir akademisyen Marmara Coğrafya dergisinde yayımlanmış olan Silivri şehrinin tarihi ve mesken özellikleri başlıklı makalesinden alınmış. Fikri mülkiyeti bir akademisyene ait olan ve alıntı gösterme nezaketinde dahi göz önünde bulundurmayan bir kurumsal tarihçemiz var artık.
 
“SİLİVRİLİLERİN HAYAL GÜCÜNE BIRAKILMIŞ”
İkinci meselemiz stratejik plana katılımcı yaklaşım meselesi. Plana hazırlık çalışmaları esnasında anket ve saha çalışmaları ile 5 bin görüş alındığı iletiliyor. Süreci siyasi parti temsilcileri olmak üzere 130’a yakın kurum kuruluşunda iletildiği belirtiliyor. Fakat bizler ne yazık ki AK Parti grubu olarak ve ilçe başkanlığı olarak bu daveti alamadık. Komisyonda bu konuyla alakalı bir teslim tutanağı da geldi fakat ne yazık ki orada da bize tam olarak iletilmediği gözler önüne serildi.
Sayfa 49’da anket çalışmalarının en çarpıcı noktalarından biri de şu; söz konusu anketlere katılan dış paydaş sayısı 194. Yeniden altını çizmek istiyorum, söz konusu anket çalışmasına katılan dış paydaş sayısı 194. Bunun yanında yapılan anket çalışmaları ne yazık ki ölçülebilir verileri haiz değil. Tekdüze sorular, amacı hizmet etmeyen bir yaklaşıma sahip yine kurum kültürü bölümünde yapılan analizler ölçülemez ibarelerle tanımlanmış. Ortalama, ortalama üstü gibi kavramlar ancak ortalamanın ne olduğu belirtilir anlam kazanabilir. Bu arada iç paydaş tarafında da ankete katılan kişi sayısı 185. Aynı bölümde dikkatimi cezbeden başka bir çıkarım vardı ki, onu da sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim. Plandan alıntıyla, belediyenin stratejik planı hakkında paydaşların bilgilendirilme düzeyi ortalama üzerindedir. Demek ki 194 kişinin katıldığı bir anket çalışması grubundan çıkan veri, önümüzdeki 5 yılın vizyonunu ortaya koyabilmek adına yeterince anlamlı ve ortalamanın üstünde. Söz konusu ortalamanın ne olduğunu biz Silivrililerin zannediyorum hayal gücüne bıraktı bu çalışma.
 
“KURUMSAL TAVRA YAKIŞMIYOR”
Sayfa 54’te yine aynı kurumsal tarihçe bölümünde yapılan intihal konusu gibi, kurumsal tavra hiç yakışmayan başka bir yaklaşım da pestle analizi kısmında karşımıza çıkıyor. Analizi ilk ve ikinci maddesi politik etken tespitler, yerel ve genel seçimler sonrası meydana gelen gelişmeler. Fırsatlar, İBB ile işbirliği potansiyeli. Tehditler, merkezi yönetimin yeterli destek sağlanmaması. İkincisi yine politik etken, merkezi yönetimle farklı siyasi görüşlere sahip olma, geniş katılımlı bir yönetim süreci sağlama. Silivri Belediyesinin önümüzdeki beş seneyi planlayacak stratejik planında bu ibareleri kullanması, kurumsal bir tavra ne yazık ki yakışmıyor. İktidar partisinin Silivri’deki temsilcileri olarak her zaman desteğimizi sağlayacağımızı her zaman dile getirdik.”