İstanbul Kalkınma Ajansı ve Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün ortaklığında madde bağımlılığına karşı mücadele konusunda başlatılan FİDE projesi kapsamında Silivri'de görev yapan mahalle muhtarları ile cami imamları için bir seminer düzenlendi. Turgut Reis İlköğretim Okulu'nun Konferans Salonu'nda saat 13.30'da gerçekleşen programa Narkotik Uzmanı Zafer Ercan konuşmacı olarak yer aldı. Uyuşturucu maddeler hakkında bilgiler veren Ercan, muhtar ve imamlara bağımlılığın önüne geçilebilmesi adına geniş konu anlatımında bulundu.

Ercan, FİDE Projesi'nin günümüzdeki önemini şu şekilde ifade etti:

"UYUŞTURUCU ŞUANDA HER YERDE VAR"

"Bağımlılıkla anlatılacak birçok konu var. Bağımlılığı, acıları, zaten birçoğumuz anlatıyor günümüzde ama şöyle bir gerçek var; Türkiye'deki uyuşturucu problemi 10 yıl önceki gibi değil... Bunu her yerde söylüyorum. Hatta cezaevlerindeki suçluların yüzde 20'si uyuşturucudan hapse giriyor. Terör oranı günümüzde daha çok gibi gözüküyor ama baktığımızda uyuşturucu suçu günümüzde daha fazla... Uyuşturucu şuanda her yerde var. Öncelikle bunu aklımıza kazımamız gerekiyor. Şuanda çocuklarımıza bonzaiyi söylesek muhakkak hepsi bilir. Torbacı desek onları da bilirler. Cep telefonlarını ve interneti bizden daha iyi kullanıyorlar. Dolayısıyla doğruyu bilenlerin, bir an önce çocuklarımıza bu doğruları anlatması gerekiyor. O yüzden FİDE projesi hayati önem taşıyor.

"BAĞIMLILIĞI OLAN BİR İNSAN BAŞKA BAĞIMLI KİŞİLERLE DİYALOG KURMAYA ÇALIŞIR"

Bağımlılık biyolojik, psikolojik ve sosyal bir sorun. Bu, alkol alan bir insanın sarhoşluk kıvamına geldiğinde, onun normal olmadığını biz anlıyoruz öyle değil mi? Hatta o kişi çok da güzel araba kullansa da onun aracına binmeyiz. Dolayısıyla bu maddelerin duyguları değiştiren bir özelliği var. Biliyorsunuz bağımlılığı olan bir insan genellikle başka bir bağımlı kişiyle diyaloglarını kurarlar. Bir insan uyuşturucu bağımlısı, mesela 20 veya 22 yaşındaki bir genci canlandıralım kafamızda. Uyuşturucuyu bırakmak istemiyorum dese bile, üzerine deli gömleği giydirip bağlasak, insan gibi yemeğini suyunu versek, 20 gün sonra o kişiyi serbest bıraksanız vücutta zehir kalmaz. Şunu da söylemek lazım, erkeklerin koştuğu maratonun mesafesi 42 kilometredir. Yani maratoncu adımını attığı anda maratona başlamış olur mu? Olur. Ama bu yolun bitmesi için 42 kilometre daha var. Dolayısıyla vücuttan uyuşturucunun temizlenmesini öncelikle bu adım gibi görmemiz lazım. Mesela adam sarhoş, sabah ayılıyor. Ne oluyor? O madde vücuttan gitti, akıl tekrar devreye girdi. Akşam o kişi sana söz veriyor, ama sabah uyandığında o söylediklerini unutuyor. Bağımlıların en büyük özelliği ise bağımlılığı ile ilgili yaşadığı her şeyi söyler. Özellikle de şunu söyler; 'Bu maddeyi bu hafta söz bırakacağım.' Bunu çevresine değil, ilk kendisine söyler. Uyuşturucunun etkisindeyken de gerçekten samimi söyler. Ama ne zaman ki maddenin yoksunluğu başlar, tüm söylediklerini unutur. İşte tam burada rehberlik gerekiyor.  

"BAĞIMLILIK YENİ BİR SİSTEM VE SOSYAL HAYAT İNŞA EDİYOR"

İnsan biyolojik, psikolojik ve sosyal bir varlıktır. Bağımlılık insani olan özelliklerimizin her yerine sinsice girip yerleşiyor. Bizim insanları zaten kurtaramamızın sebebi bu. Mesela içtiğiniz sigaradan örnek verelim. İşte diyoruz ki, 'Arkadaşım sigarayı bırak. Kokuyorsun paran gidiyor' diye hepsini söylüyoruz. 'Bırak' dediğiniz anda o kişiye alternatif sunmuyorsanız, o kişi kendini bir boşlukta hissediyor. Sigarayla ilgili en büyük önlem nedir? Sabah kalıyor, bakıyor ve paketinde 3 tane sigara var. Çıkınca şuradan bir paket daha almam lazım diyor. Bir matematik... Hep o kişinin kafasında bir meşguliyet var. Bütün bağımlılar da böyle. Dolayısıyla biz o kişiyi çekip aldığımız zaman, şu sosyal hayatın düzenlenmesi gerekiyor. Yani ilk olarak diyeceğim şudur ki, kesinlikle bağımlı olan bir kişinin ilk olarak çevresindeki kişileri soyutlamanız gerekiyor. Beğensek de beğenmesek de bağımlılık insanda yeni bir sistem ve sosyal hayat inşa ediyor. Oraları düzeltmedikten sonra geriye dönüşleri durdurabilmek mümkün değil...

"BAĞIMLILIK BANA GÖRE AKLI KİRAYA VERMEKTİR"

Bağımlılık bana göre aklı kiraya vermektir. Aklı kiraya verdiğimiz sürece o kiracı baki bir kiracıdır. Ne derse onu yapıyorsun. Bağımlılığı kısaca böyle tarif edebiliriz. İşte önemli olan hiç girmemesi. Anne ve babalar bunu çok yapar. Bağımlı bir insana 'iradesiz' diye bir laf söylemek kadar saçma bir şey yok. Zaten irade kalmamış artık, irade şuradan geçer, burnun üzerine kadar gelir çarpar, o maddeye burada irade gösterebilirsin. Ama o madde içeriye girdikten sonra ve her şeyini o maddeyle paylaştıktan sonra maalesef iradeden bahsetmek söz konusu bile değil. Bu konuda yapmanız gereken, o kişiyi madde kullanmadan önceki haline geri getirmek ve hatırlatmaktır.

Ercan, yaptığı konuşmanın ardından uyuşturucu maddeleri görsel örneklerle tanıttı.

Programın sonunda 'Labirent Çıkmazı' adlı yeni kitabının Nisan ayında çıkacağını söyledi. Bağımlılıkla ilgili birçok konuya detaylarıyla yer verdiğini söyleyerek katılımcılara tavsiye etti. 

Haber : Batuhan Güçlü