İlk olarak 2011 yılında Türkiye’de gündeme gelen Dünya Hijyen Günü, her yıl 16 Ocak’ta anılıyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Songül Özer, temizlik ve hijyenin insan sağlığı açısından önemine değindi ve önemli tavsiyelerde bulundu.
Kişisel temizliğin önemi anlaşıldı
Sağlığa zarar verecek etkenlerden korunmak için yapılan uygulamalar ve alınan temizlik önlemlerinin tümünün hijyen olarak tanımlandığını belirten Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Songül Özer, “Temizlik ve hijyen kavramları, kişisel ve toplumsal gelişimin en önemli basamaklarından biridir. Yapılan bilimsel araştırmalar, hijyen alışkanlıkları ile pek çok enfeksiyon hastalığının önlenebileceğini gösteriyor. Son iki yıl içinde görülen Covid-19 pandemisi ile birlikte önemi daha da anlaşıldı ki birçok bulaşıcı virüsten, bakteriden, parazitten ve mantardan korunmanın en etkili yolu, kişisel temizliğimize özen göstermektir.” ifadelerini kullandı.
Kalabalık ortamlara dikkat…
Dr. Songül Özer, ‘Sağlıklı yaşamanın temeli kişisel temizlikle başlar.’ dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Özellikle kış aylarında daha sıklıkla karşılaştığımız üst solunum yolu enfeksiyonu, grip, koronavirüs enfeksiyonu ve nezle gibi solunum yoluyla bulaşan hastalıklar; genellikle toplu taşıma araçlarından, kalabalık ortamlardan, ortak kullanılan eşyalardan da bulaşabiliyor. Başta kişinin kendi sağlığı olmak üzere başkalarının da sağlığını korumanın en önemli aracı temizliktir. Sadece beden temizliği değil kullanılan her şeyi ve her ortamı, özellikle de ortak kullanılan telefon, kapı kolları, merdiven basamakları, pencere kolları gibi yerleri de yeterince ve doğru olarak temizlemek gerekiyor. Çevre temizliğinde kullanılan dezenfektan ve deterjanlar doğru seçilmeli. Teması halinde insana zarar vermeyecek olanlar, Sağlık Bakanlığı tarafından onay almış ve kullanımına izin verilmiş ürünler tercih edilmeli.”
Çocuklara temizlik alışkanlığı kazandırılmalı
Temizlik alışkanlığının erken yaşlarda çocuğa kazandırılması gerektiğini vurgulayan Özer, “Özellikle kış aylarında hijyen iki kat önem kazanıyor. Başta el hijyeni olmak üzere, tüm beden ve ağız temizliğini, tırnak ve kulak temizliğini çocuklara alışkanlık olarak kazandırdığımızda bulaşıcı hastalıkların da önüne geçmiş oluyoruz. Ellerin temizliği son derece önemli. Mikroorganizmaların öldürülmesi için eller en az 20-30 saniye boyunca köpürtülerek normal su ve normal sabunla yıkanmalı, daha sonra da durulanarak kurutulmalı.” dedi.
Çamaşır suyu cildi temizlemiyor, zarar veriyor!
Ellerin yıkanmasında da, genel vücut ve yaşanılan çevrenin temizlenmesinde de aşırıya kaçmamak gerektiğini belirten Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Songül Özer, “Özellikle ellerin her defasında antiseptik solüsyonlarla yıkanması, çok sıcak sularla veya çok uzun süre yıkanması, mikropların öldürülmesinde gerekli değil. Aksine ellerin derisine zarara vererek, çeşitli cilt hastalıklarına neden olduğunu söylemekte fayda var. Yine ellerin normal sabun dışında çamaşır suyu gibi dezenfektanlarla yıkanması son derece zararlı. Çamaşır suyu enfeksiyonlardan korunmada hiç gerekli olmadığı gibi cilde zarar vererek, korunmayı sağlayan cildin üst tabakasının soyulmasına ve istenmeyen yan etkilere, uzun süre tedavi gerektiren deri hastalıklarına neden oluyor.” ifadelerini kullandı.
YORUMLAR