Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, 28-29-30 Ağustos tarihlerinde düzenlenen Tarım Festivali'nde konuştu. İlçede tarıma yönelik yapılan çalışmalar ve tarımın önemini belirten konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Silivri’nin tarım geleceğine, tarımsal verilerin ve envanterin konuşulacağı, ileriye dönük neler yapılabilir? Mevcut durum ve çıkış yolu nedir? Nasıl bir inovasyon yaparak tarımı gelir getiren, farklılıklar yaparak kalıcı üstünlükler sağlayan bir duruma getirebiliriz? İlk defa bir Tarım Çalıştayı yapacağız. Tüm konuşmalar ve toplantı değerlendirmeleri, bir belge olarak tarihi geçecek. Biz İstanbul’un yakın çevresinde bulunan, göç baskısı altında, betonlaşma ve yağmalanmaya karşı, Allah vergisi bu zenginliğimizi, tarımı korumak, geliştirmek ve gelire tahvil etmek, bir kalkınma aracı haline getirmek ve geleceğe taşıyacağız. Bu çalışmanın diğer ilçelerde de yapılmasını sağlayacağız. Tarımı, bölgesel kalkınma aracı haline getirip, refahı, zenginliği eşitleyerek, adaletli bir şekilde dağıtarak, istihdam yaratarak ve üreterek yaşatacağız. Üretici, üzerinden bir nimet elde ederse ve bunun sonsuza kadar artarak devam edeceği bir zenginlik aracı haline geldiğini görürse; o toprağı satmaz! O toprağı kaçak yapılaşmalar, günübirlik işler ve küçük rantlara kurban etmez.

TARIMI KENDİ ELLERİMİZLE YOK EDİYORUZ

On binlerce ürünün mahreci, ana vatanı Türkiye’dir. 15-20 yıldır dışarıya bağımlı hale gelen hibrit tohumla yılda 1 Milyar Dolar parayı bir karış toprağı olmayan İsrail’in Adana’da bugün sebze, meyve satıyor olmasının içimizi acıtması gerekir. Kendi genlerimizi, fidemizi, tohumumuzu ve tarımsal zenginliğimizi, bu topraklar üzerinden bütün dünyaya yetecek bir yatırım tarım geliri yaratabilecekken, türler oluşturabilecekken ve bunları da katma değeri yüksek hale getirip ve satabilecekken, biz tarımı yok ediyoruz…!  Namık Kemal Üniversitesi’ne huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Silivri’de tarımın bilimle, akılla yapılıyor olmasının en güzel örneklerini verdiler. Şimdi de Bezmialem Üniversitesi’nden fitoterapi uzmanı bir dostumuzla beraber ortak bir çalışma yapacağız. Türkiye tarım ülkesi olmasına rağmen 6 ay öncesine kadar ilaçlarda ve sanayide kullanılan şeker ekstratını dışardan satın alan bir ülke! Dünyanın 2. veya 3. büyük bal üreticisi bal ekstratını yine dışarıdan İngiltere’den alıyor.. Çok daha acı bir şey var; Isparta gül bölgesi, gül suyuna konulan ekstrat dahi yurt dışından geliyor, ithal! Burada üretemiyoruz.. Biz şuana kadar teknolojideki üretimi kaçırdık. Türkiye’nin % 85’inin ekilebilir bir alan olarak tarımda yapabileceğine inanmak zorundayız!

TARIM ÇALIŞTAYI BİR MİLAT OLACAK

Ürünleri üretirsiniz ama pazara ulaştırmak en önemlisi! Her şeyin özünde teknoloji ve bilgi var; bunu üretime katarak katma değeri yüksek ürünler sağlamak, girdisi az kazancı yüksek bir refah aracı haline getirerek pazara ulaştırmak hedefindeyiz. Biz 250 dönümlük arazimizde yüksek lisans ve doktora tezlerinin hazırlanabileceği derecede gelişmiş bir alanı yarattık. Daha yapacak çok işimiz var.  Bunu yapmak içinde bilgiyle, fikirle, akılla hareket etmenin ve bunu bir bilim yuvasıyla birlikte birleştirmenin gereğini vurguluyoruz. Bir Tarım ve Yaşam Bilimleri Üniversitesi’ne taşımak istiyoruz. Tarım Çalıştayı’nın çok kapsamlı ve ses getirecek bir etkinlik olacağına inanıyorum. 8 Eylül bir milat olacak. Bu işe merak duyan, emek veren herkesin katılmasını, dinlemesini ve faydalanmasını, bilgisini, birikimini oraya aktarmasını istiyorum. Her yıl mümkünse belli periyodik aralıklarla da bu çalıştayları yaparak geliştireceğiz.

TÜM KURUMLARA İŞBİRLİĞİ ÇALIŞMALARI İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM

Ziraat Odası’nın çok güzel bir sözünü hatırlıyorum; vatan, ekmek, hürriyet! işte bu üçü de tarımda var. Aşık Veysel’in şiiri gibi “Karnın yardım kazma ile bel ile, Yüzün yırttım tırnak ile el ile, Yine beni karşıladı gül ile…” Toprağın önemini vurgulamak ve fuarın devamı konusunda yapılan bütün emeklere, kuruluşuna, bundan sonraki çabalarına Önder Çiftçi Dernek Başkanımıza, Ziraat Odası Başkanımıza, İlçe Tarım Müdürümüze bütün kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum. Bir borcu ödüyorsunuz, bu millet bunu hatırlayacaktır. Bu topraklara sahip çıkmanın ne anlama geldiğini biz bileceğiz, gelecek nesillere aktaracağız. Aktarmak gelişmektir ve böyle geliştireceğiz. Hepinize teşekkür ediyorum; sağ olun, var olun.”