Silivri siyasetinin gündeminde en önemli "iki soru" cevap bekliyor. Birincisi, "AK Parti Silivri İlçe Başkanı kim atanacak?" İkincisi, "CHP Silivri İlçe Başkanı kim seçilecek?"
En yakın zamanda netleşmesi muhtemel ilk sorudan başlayalım.
Yani AK Parti'yi konuşalım, en geç 2 hafta içinde atanması beklenen "yeni ilçe başkanı"nın kim olacağını iddia edelim.
***
Hani işler planlanmadığı gibi gitmeyince "Evdeki hesap, çarşıya uymadı" deriz ya, AK Parti içerisinde Dilek Demiral'dan büyük beklentileri olan "iyi niyetli gerçek dava adamı teşkilatçıların" şimdiki durumu da bu. Tutmayan hesaba yeni çözüm üretme çabasındalar. Geçmişten kalma "tek adamlık" otoritesini Demiral üzerinden değiştirmeyi hedefleyenlerin, ısrarla "tam bağımsız" bir teşkilat yapısı oluşturma isteği devam ediyor. Onlar düzeltiyor, birileri bozuyor!.. Birileri bozdukça, onlar düzeltiyor...
Şeytan kovalamaktan Salavat getirmeye fırsat bulamayan gerçek teşkilatçıların başarılı olup olmayacağı ise süreç içerisinde ayyuka çıkacak.
***
Gerçek şu ki, Demiral'ın istifasına üzülenler kadar sevinenler de oldu. Yalnız bırakanlar, sırt dönenler, 2019 için el ovuşturanlar; Demiral'ın hiçbir zaman başarılı olmasını istemedi. "Başarısız olsun ki görevden alınsın/istifa etsin, biz tekrar yönetimi oluşturalım, 2019'da aday olalım" şeklinde düşündüler.
İşte bu yüzden teşkilat içerisinde meydana gelen gruplaşmalardan ötürü, faaliyetlerde tam randıman alınamadı ve sandıktan "başarısızlık" çıktı. AK Parti'nin Silivri'de şu yanı hep eksikti: Birlik beraberlik ve etkili muhalefet...
Birlik ve beraberliği "partisi" için sağlamayı, muhalefeti de "oy verenler" için yapmayı düstur kabul etseler de sahada gösteremediler.
AK Parti, önce bu anlayışla hareket ederek yeni ilçe başkanını atması gerekiyor. Geçen hafta ki yazımda söylediğim gibi, "gizli ellerin" sürekli karıştırdığı bir teşkilatta "huzur" olmaz, huzursuz bir ortamda bu işler yürümez.
AK Parti'nin üst düzey yöneticileri, başkan atayacağı kişiyi değerlendirirken, ince eleyip sık dokumasını gerektiğinin artık farkında olmalı. Kendi içinde tıkanıklaşan bir teşkilat yapısının üstesinden gelecek bir başkan ve yönetimi çok önemli! Diğer yandan siyasi rakiplerini, yani yerel iktidarın gücünü basite almayan...
İkinci dönemini kazanan Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın siyasi tecrübesi ve yeteneğiyle mücadele edecek.. Işıklar ile koordineli hareket eden bir CHP İlçe Yönetimi'nin altında kalmayacak bir AK Parti İlçe Yönetimi?!
Eğer AK Parti, CHP'nin kalesi gösterilen Silivri'de kendine bir "memur" arıyorsa, kimse kusura bakmasın bu yoğurt maya tutmaz!
Memur zihniyetinde olup lay lay lom çalışarak ay sonu maaşını bekleyenler gibi değil, "daha fazla ne yapmalıyım" diyen ve koşturmaktan asla geri durmayan bir ilçe başkanı atanmalı.
Bi defa önce "vizyon sahibi" başkan ve bu vizyona uygun yönetim oluşturulmalı.
"Kendime nasıl rant sağlarım" zihniyetinden uzak durmalı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde dosya takibi yapıp komisyon alarak, ilçe başkanlığı makamını "cep doldurma aracı" görmemeli!..
Yani parayla işi olmayacak, hedefinde davası, amacında Silivri'ye hizmet yer almalı. İlçede yapımı devam eden veya yarım kalan, İBB sorumluluğundaki çalışmaların acilen çözüme kavuşması için adeta "bir belediye başkanı" edasıyla güne başlamalı.
Daha birçok şey sayabiliriz...
Şunu söylemek istiyorum; AK Parti'nin işi zor, yükü ağır, ama hedefi uzak değil!..
En büyük problemlerinden bir tanesi de "siyasetçi" yetiştirememesi!
İlçe başkanlığına adı karışanları tekrar hatırlayalım: Mustafa Saral, Bulut Banazılı, Rıfat Kutlu, Metin Karakaş, Naif Yıldızlar, Tamer Şişman, Emrah Maşalacı, Hazım Aras ve Hüseyin Turan.
Mevcutlar arasında "Bu ipi göğüsleyecek kimse yok" demek ya da "Bu ipi göğüsleyecek kişi çok" demek, hata ve yanılgılara neden olabilir.
Parti üst yöneticileri elbette bu kişiler arasında "vizyon sahibi kim?" diye bakar...
"Rantçı mı değil mi, aracılık faaliyetinde bulur mu?" diye sorar...
"Bağımsız teşkilat" ve "güçlü muhalefet" ister...
"Memur değil, amir atamalıyız" diye düşünür...
YORUMLAR