AK Parti’de İstanbul çatladığı yaşandı. Binali Yıldırım’a yapılan adaylık teklifi kriz oluşturdu. İstanbul’u dizayn etmeye çalışan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile TBMM Başkanı Yıldırım karşı karşıya geldi ve anlaşmazlık yaşandı. Çünkü Albayrak ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, İstanbul ilçe belediye başkan adaylarının yarısını belirlemişti. Binali Yıldırım da “Aday ben olacaksam, ilçelerdeki adayları ben belirlerim” dedi, Albayrak bunu kabul etmedi. Konu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iletildi. Erdoğan son sözü söyledi: Binalı Yıldırım’ın dediği olacak…
*
Kısa olarak son dakika bilgisini aktardım ama işler o kadar hızlı cereyan ediyor ki yetişebilmek mümkün değil. Binali Yıldırım, sadece “Benim adaylarım olmalı” demedi, Bayram Şenocak’ın da il başkanlığı görevinden alınmasını istedi. Bu da kabul oldu. Şuan da pek gizlilik yanı kalmadı ama Pazartesi günkü yazımda bu durumu ifade etmiştim. Dün geceden itibaren haber siteleri istifa haberini duyurdu. Şenocak’ın, bir belediyeden aday gösterileceğini ya da Büyükşehir’de daire başkanı görevi verileceğini belirtelim. Anlaşmaya bağlı.
*
İstanbul krizi bize gösteriyor ki, Berat Albayrak sadece Hazine ve Maliye’yi değil, teşkilatları da kontrol altına almak istiyor. Erdoğan’ın damadı olması nedeniyle bayrak açan sayısı çok az anlaşılan. Binalı Yıldırım gibi “başbakanlık” ve TBMM başkanlığı yapan bir isim sırf Erdoğan istedi diye rütbe düşürüyor ve bunu nefis terbiyesinden ileri bir kararla "görev olarak" addediyor, ama Berat Albayrak ile sorun yaşıyor. İşte tehlike çanı budur. Erdoğan’ın çok güvendiği (!) damadı iyi işler mi çıkarıyor yoksa başına işler mi açıyor? Gerek parti teşkilatlarında gerekse halk nezdinde pek de sempati duyulmayan Berat Albayrak’ın en büyük zararı Erdoğan’a olur. Damatlık ile elde ettiği yüksek imtiyazlar, parti içerisinde rahatsızlık oluşturduğu gibi vatandaşın da tahammül sınırlarını zorladığını herkes biliyor. AK Partili yöneticiler ve de AK Parti seçmenleri “Erdoğan hatırına” sessiz kalıyor.
Binalı Yıldırım’ı bu konuda taktir edelim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığı döneminden beri Erdoğan’a yol arkadaşlığı yapan Yıldırım, vaziyetin, ileride ve tarihte “Damat Berat Paşa” şeklinde anılmasını önleyecek büyük bir tehlikeye –şimdilik- dur dedi. Teşkilat atamaları ve kontrol mekanizmalarını elinde tutmayı hedefleyen Albayrak’ın “veliaht” veya “ikinci Erdoğan” olma hayalleri sarsıntıya uğradı. İlerleyen süreçlerde bu maceradan vazgeçer mi bilmiyorum ama herkes işini yapmaya vakit ayırırsa kendileri için en hayırlısı olur.
SİLİVRİ’DE KİM ADAY OLUR?
Az önce anlattığım gelişmelerin Ankara kulislerindeki durumunu ve Silivri’de adı geçen Süleyman Çalık isminin akıbetini, AK Parti’nin teşkilat yöneticilerinden öğretmen istedik.
Evet, kim olduğu belirsiz anket firmalarının “Süleyman Çalık’ı tanıyor musunuz?” sorusuyla bu isimle tanıştık. 1 ay öncesinde İl Başkanlığında “yeni bir isim” diye telaffuz ediliyordu ancak kim olduğuna yönelik ibare yoktu. Can alıcı birkaç soruyu aktaralım:
BİR: AK Parti yeni bir isim ihtiyacı neden duydu?
İKİ: Bu isim neden Ankara’dan transfer edilmek istendi?
ÜÇ: Silivri teşkilatı bu gelişmeler karşısında ne yaptı?
Öncelikle şunu belirmeliyim ki, Binalı Yıldırım’ın talepleri Süleyman Çalık’ın adaylık şansını çok aza indirdi. O vakte kadar çok net bir şekilde söyleyeyim, Süleyman Çalık ismi kesinleşmiş, teşkilat ve kamuoyu alıştırılmaya hazırlanılıyordu. Ankara’da bulunuş sebeplerimizden biri buydu. Çalık ne kadar tanınıyor ve gerçekten masada ismi var mı!
İsim vererek söyleyeyim, kanaat getirmemde en büyük etken şu üç isim oldu: AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki, AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı Mehmet Muş…
Bu isimlerle TBMM’de, AK Parti gurubu sonrası görüşebildik. Seçim yoğunluğu sebebiyle genel merkezlerde randevular verilmiyor. Ahmet Ermiş’in Silivri açıklamalarına gelen ifadeler çok ilginçti. Özellikle Numan Kurtulmuş ve Mehmet Muş, Süleyman Çalık’tan haberdar ve teşkilatın bu yeni ismi Silivri kamuoyuna iyi anlatması gerektiğini söylediler. Hatta Numan bey, “Çanta damadı” olduğuna kadar biliyordu ve şu öneriyi ekledi: “Siz de tanıtımına yardımcı olun.”
Mehmet Muş ise “Kesin bir şey yok ama kesinleştiği vakit daha 4 ay var. Tanıtmak için yeterli bir süre” şeklinde açıklama yaptı. Cevaplar böyle gelince, Süleyman Çalık için 1 aydan fazla süre değerlendirme yaptıkları anlamı çıkıyor. Diyeceğim ki, “Siyaset yapıyorlar, bize özellikle böyle söylediler’ ama üç ismin bir ağız kullanması “bizlik bi durum” olmadığını da ortaya koyuyor.
*
Bu ismi Berat Albayrak mı, Bayram Şenocak mı, genel merkez mi karşımıza çıkardı bilmiyorum ama Silivri’deki 9 adayı kenetlendirdi diyebiliriz. Demek ki Silivri’de tek yumruk olmak için, hiç tanınmamış ithal isim gerekiyormuş. Yukarıdaki birinci soruya cevap sayabiliriz. Yani, yeni bir isme ihtiyaç duymanın iki anlamı olabilir. Ya mevcut 9 isim istenilen aday profiline uymuyor ya da birbirlerini şikayet etmelerinin önüne geçmek için yeni isim ortaya çıkardılar ve de aralarındaki bağı güçlendirdiler. Olabilir mi olabilir. Bir savı daha dip not ekleyelim ve ikinci soruya cevap verelim: Öyle ya da böyle seçim alınacak, belediye başkanı da Berat Albayrak güdümlü olacak. İstanbul’un keşfedilecek yeni rantlarını bir merkezden yönetecekler.
*
Son olarak, İlçe Başkanı Mutlu Bozoğlu, gündeme gelen bu yeni isim karşısında ne yaptı? İl Başkanı Şenocak’a aktardı mı bilmiyorum ama aklındaki hep şuydu: Transfer bir isim ile seçim kazanmak daha büyük risk taşıyor. Mevcut isimlerden birini aday gösterip seçimle girmekle, hiç tanınmayan bir ismi tanıtıp seçime girmek büyük zorluklar çıkaracak. Tüm risk değerlemelerini dosyaladıktan sonra üst makamlara sunacak. Buna rağmen aday konusunda karar değişmezse, parti yöneticilerinin görevini yerine getirecek. AK Parti’deki siyaset yapmanın gereği budur.
Evet, son olarak konuyu toparlayalım. Süleyman Çalık ismi kenarda duruyor. Binalı Yıldırım ilçe adaylarını kendisi belirleyecek. Eğer olur da Binalı Yıldırım da Ankara ismine sıcak bakarsa, 15 gün yaşanan ağır strese yeniden hazır olsun adaylar. Kaynatasızlara küçük bir öneri, siz siz olun Yıldırım’ın başını ağrıtmayın.
YORUMLAR