Bundan sonra yapılacak bellidir

Normal şartlarda Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğini, liderler arasındaki tarzını ve propaganda yöntemlerini beğenen birisiyim. Birçok siyasi kuliste savunmuşluğum olmuştur, oluyor da. Hele ki #15Temmuz gecesi ve sonrasında... 
Normal şartım, siyaset yaparken manevi dünyamızı bir ürün olarak kullanmadığı zamanlar...
İtikadımızdan şüphe yok ki, bizi yönetenin itikadından şüphe duyalım. Ya da biz bu soruya neden cevap arayalım, aramak zorunda bırakılalım? Birinin Müslüman olduğunu anlamamız için her vakit cami de mi görmemiz gerekiyor yoksa defalarca dudaklarından Yaradan'ı zikrettiğini duymamız mı? 
Her "Allah" diyende bir keramet olmadığını ne zaman öğreneceğiz... 
(Halihazırda örneğini görüyoruz)
***
Kuru kuruya, körü körüne eleştiriden uzak duran birisiyim. Doğruya doğru eğriye eğri. Bu ülkenin daha özgür, daha demokratik, daha saadetli olması için kim emek sarf ediyorsa katkı sunmak ve desteklemek gerekir. Milli ve manevi menfaatlerimizi kim muhafaza etmeye çalışıyorsa, "ortak noktada bu" deyip kendimize görev addedeceğimiz bir yan bulmalıyız. 
Memleketimizin selamet sınavından geçtiği şu günlerde, yerli ve yabancı terör örgütlerinin hain saldırılarını görüyoruz. 40 yıldır bitirilemeyen pkk, 4 ayda bitme noktasına gelen fetö... 
#Fetö'nün bertarafında, Recep Tayyip Erdoğan ve birkaç kişiyi geçmeyen yol arkadaşları dışında pek fazla kişiden söz edemeyiz. (Millet hariç, bunu kendisi de diyor.)
Eğer ömrü yeterse, devletin kendisine verdiği bu görev fetö ile sınırlı kalmayacak; pkk ile devam edecek. Son bir yıldır ve birkaç aydır yaşananlar, değiştirilmek istenen sistem ve uluslararası gelişmeler, Suriye'nin akıbeti bize "büyük oyunun" resmini çizdiriyor. Her ne kadar hükümetin Suriye politikasını beğenmesem de, yakın bir zaman içerisinde değiştireceğini düşünüyorum. Hatta (gece yarısı itibariyle servis edilen haberlere göre) Halep'in, Esat güçlerince muhaliflerin elinden alınmasını, Türkiye'nin politika değişikliğine bağlayabilirim... 
***
Konuyu geniş yalpazeden soyutlarsak, önümüzdeki günlerde Anayasa değişikliğiyle birlikte Referandum gözüküyor.
Referandum sonrası fetö'nün siyasi ayağı, ardından da pkk ile sert, sıkı ve kararlı bir mücadele sürecinin başlayacağını iddia edebilirim. 
15 yıl boyunca hdp'li siyasilere ve destekçilerine demokratik tüm hakkı tanıyan hükümet, bu hakkın nasıl suistimal edildiğinin farkına varmış olması gerekir. Uluslararası mihrakların kucağına oturan bu siyasi guruplar ve örgütleri, Türk Milletinin birliğine ve beraberliğine, Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasına gölge düşürecek her hain girişimin içinde yer almış, planlamış, desteklemiştir. 
Bundan sonra yapılacak bellidir:
Türk Milleti, kaderini tayin edecek yeni siyasi aktörleri tercih edecek olurken, aynı zamanda liderinin pkk ve benzer örgütlerle mücadelesini isteyecektir, istemelidir. 
Farklı politikalarla halkın karşısına geçip "yeni demokrasi" teziyle eskide yapılan "çözüm süreci" gibi hatalardan ders çıkarmazsa milletin affına sığınılamaz...