Meslektaşım Cem Güner, Esnaf Odası seçimlerine ilişkin eski başkanlar Necati Özkök ve Ali Tabakoğlu ile röportaj yapmış ve Alparslan Çalış’ı desteklediklerini ifade etmiş...
Eski başkanların, Nuray Koçer eleştirileri altında “kıskançlık ve samimiyetsizlik” seziyorum. Elbette bazı haklı eleştiriler yok değil. Lakin eleştiri yaparken Nuray Koçer için “başarısız bir başkan” diyerek gerekçelerini sıralayabilirsiniz ama lafı “kötü bir insan” demeye getirmek doğru değil.
Eski başkanlardan biri, esnaf odası başkanını tarif ederken “Güvenilir, temiz, sadık, terbiyeli, namuslu, dürüst, ahlaklı” şeklinde sıralıyor. Bu vasıflar sadece bir makama gelen kişi için değil, sıradan herkesin taşıması gereken özellikler değil mi? Ya da şöyle sorayım, esnafın başkanı madem bu özellikleri taşıyacak, şuan ki başkan Nuray Koçer ahlaksız, güvensiz, namussuz biri mi?
*
Bir diğer eski başkan diyor ki, “Esnafımızın sıkıntıları var. O sıkıntılar çözülmeli ve projeler üretilmeli. Üst makamlara yazılar gönderilmeli. Ben esnafları ziyaret edemedim, Alparslan kardeşimizin ziyaret edeceğine inanıyorum ”
Peki siz iki dönem başkanlık yaptınız, koca koca marketleri AVM’leri şehrin ortasında açarken, küçük esnafın kapısı önüne bomba koymadığınızı mı düşünüyorsunuz? Esnafa başkan seçilenler, belli başlı resmi işlemlerin takipçisi oluyor ve/veya çözümler geliştiriyor, ticari hayatta kolaylık sağlayacak imkanları tahsis ediyor.
Kendi başkanlık dönemlerinde esnafı uçuramayanlar, şuanda esnafın uçuruma geldiğini söylüyor. Evet, esnaf rahat ve ferah değil ama bunun sebebinin sadece esnaf odası olmadığı ve ulusal gelişmelerden kaynaklandığı kanaatindeyim.
*
Nuray Koçer’i suçlarken, aynı zamanda yönetim kurulunu da suçluyor ve zan altında bıraktığınızın farkında değil misiniz. Esnaf odası seçimleri bir bayrak yarışıdır. Bugün Nuray Koçer, yarın Alparslan Çalış ve sonrasında başka bir isim bu hizmet bayrağını tutacak ve daha ileriye taşımaya gayret gösterecek. Demokratik şartlar altında yapılacak oda seçimlerini, haksız ve mesnetsiz eleştirilerle gölgelemeye çalışmak, bu makama başkanlık eden isimlere yakışmıyor.
Eleştiri yaparken samimi olmadıklarını, “Nuray Koçer gitsin de nasıl giderse gitsin” anlayışında olduklarını gösteriyorlar. Bu anlayış Koçer'e zarar vermez, daha çok haklı kılar.
Hatırlayın 2014’teki oda seçimlerini. Alparslan Çalış dışında bu konuşanların ikisi de adaydı. Kötülediği Nuray Koçer’i beğenmeyen Ali Tabakoğlu, senelerce yönetim ekibine neden dahil etti?
*
28 Ocak günü ortaya bir sandık konacak ve bu sandıktan çıkan sonuçlara göre sadece bir isim kazanacak. Belki Nuray Koçer, belki de Alparslan Çalış. Sonrasında herkes birbirine “hayırlı işler” diyecek, selam verecek vaziyette olmalı.
Seçim sürecinde hem Alparslan Çalış’ın hem de Nuray Koçer’in yoğun bir tempoda çalıştıklarını görüyorum. Bu tempodan çıkan sonucu hep birlikte göreceğiz…
YORUMLAR