Silivri’de gündem üst üste gelişince hangisini yazacağını şaşırıyor insan.
Mesela, Belediye Meclisi’nde polemik dehası Özcan Işıklar’ın Ak Parti’nin garip muhalefetine yönelik girizgahlarını mı? 2017 yılı faaliyet raporlarını eleştirmek varken, işin geyiğine düşen Tamer Şişman’ı mı? “Asansörler bozuk neden yaptırmıyorsunuz” diyen Şişman’ın bu derdi altındaki gizemin düşünülmesi gerektiğini mi? Belediyedeki asansör arızasındaki tepkiyi, acaba kapıları Silivri girişi, kat düğmeleri otopark ve trafik olarak mı algılamalıyız?
Bilemiyorum.
***
Özcan Işıklar’ın, AK Partili Metin Kaya ile dalga geçmesine ne demeliyiz? “Metin Türkçe anlatıyorum anlamıyorsun, biraz Rumca biliyorum?” diye aşağılamasına nasıl bakalım, ne söyleyelim? Samimiyet falan değil, adeta aşağılama zihniyetiyle cevaplar veren Özcan Işıklar’ın defalarca yaptığı bu hareketine AK Partililer ne kadar tahammül edecek? “Senin karşında AK Parti var arkadaş! Bizlerle düzgün konuş, haddini bil” diyerek ne zaman salonu terk edip ayar çekecekler?
***
Mesela Mutlu Bozoğlu’nun ilçe başkanı seçildiği AK Parti kongresinde 49 delegenin çarpı attığı oy pusulaları için ne söyleyelim? İhanetlerinden mi bahsedelim, demokrasinin cilvesi mi görelim? Yok yok, “lidere sadakat” diyen Ak gönüllülerin hangi sadakatini düşünelim, ne yazalım?
Erdoğan’ın emanetini protesto eden Ak davalıların durumunu nasıl özetleyelim?
Dava dava diyerek, ağızlarından sadakati düşürmeyenlerin salondan ayrılmalarını mı konu edinelim? Sahi hangi Ak davalılar, hangi Erdoğan aşıklarından bahsedelim?
***
Mesela, geçen yıl Silivrispor’a darbe yapan Özcan Işıklar’ın, 30 yıl sonra takımı 2.lige çıkarıp şampiyon yapan Ümit Kalko ve yönetimi el çektirmesi sonucu göreve gelen yönetimin başarısızlığını mı, yoksa Özcan Işıklar’ın skandal açıklamasını mı değerlendirelim?
Silivrispor’un küme düşmesiyle sporseverlerin yaşadığı hayal kırıklığını mı? “Önemli olan şampiyonluk değil, kulübün kalıcı olmasıdır” diyerek, Kibar Feyzo’daki “Ağam eyleniy bizimle” repliğini hatırlatan başsorumlu Özcan Işıklar’ı mı?
***
Birkaç yıldır Kiptaş 3 projesini umutla ve heyecanla bekleyen insanların, satış fiyatları ve ödeme seçeneklerinin açıklanmasıyla heyecanlarını nasıl yitirdiğini, umutlarının nasıl tükendiğini mi yazalım? İBB Başkanı Mevlüt Uysal’ın “Dar gelirliler için yapıyoruz” demesindeki “dar” kelimesine nasıl karşılık bulalım? Milleti keriz yerine koyanlara nasıl serzenişte bulunalım?
Garip garip açıklamalar ile Silivrililerin aklıyla oynayan, metro ve metrobüs projelerinin gelip gelmeyeceğini kendisi daha bilmeyen İBB Başkanı hakkında ne düşünelim? Tepkiler ve baskılar sonrasında, katıldığı kongrede, işin yolu yordamını güzel güzel anlatmasına nasıl bakalım? İnanalım mı, yoksa basit mi görelim?
***
Belediye başkanı Özcan Işıklar’ın, “CHP ile metrobüs gelecek” demesine büyük bir kahkaha mı atalım? Sallamasyon açıklamalar ile kimlere nasıl mesaj veriliyor, kimlerin gazı alınıyor? Bunu mu sorgulayalım?
***
“Afrin’e giren ordumuz, A101 ve Bim gibi marketlere de girsin. Asıl terörist oralarda” diyen Özcan Işıklar’ın örnekleme hatasına ne başlık atalım? Gıda terörizmini ifade ederken, binlerce insanı çalıştıran kuruluşları hedef alması ne kadar doğru bunu mu sorgulayalım? Yoksa…
“Yerli sermayemizin güçlü isimlerinden biri olan Happy Center’ın Silivri’deki ilk şubesini büyük bir memnuniyetle hizmete açıyoruz. Kalitesi, fiyat politikası ve müşteriye yaklaşımı ile Silivri de kaliteyi artıracak bir merkez olacağını düşünüyoruz” diyerek, 2013 yılında açılış kurdelesini kestiği marketi mi hatırlatalım?
Söyleyin ahali, neyi nasıl yazalım, ne söyleyelim?
YORUMLAR