Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, 2019 yerel seçimlerinde aday gösterilmesi halini düşünerek tüm planlarını oluşturmaya başlamış. Kendisine yakın bir isimle yaptığım "off the record" sohbette, Başkan Işıklar'ın 2014'ten bugüne kadarki süreçte bir "karne" oluşturduğunu ve bu karneye göre 2019'a gireceğini söylüyor. Bazı isimler vardır tek başına her şeydir. Şu gerçeği de ifade edelim: Özcan Işıklar tek başına her şey. İki dönemdir seçim kazanıyor olması, muhalefet yetersizliği, CHP faktörü ve kendi karizmasındandır. "On kişiyi harcayan adamın" hikayesini geçenlerde anlatmıştım. CHP'de kendisi söz sahibi gören eski tüm isimleri tek teker kenara itti ve söz sahipliğinden çıkardı. (Selami Değirmenci hariç. Değirmenci'nin her zaman Silivri halkında ve CHP'de karşılığı vardır. Dip not.)
*
Karne oluşturan Başkan Işıklar, bu karne notu ile ekibini oluşturacak ve seçim kampanyasını böyle yürütmeyi planlıyor. Haklı mı haklı. Çünkü ekibinde büyük bir başarısızlık söz konusu. Seçim yüzü olarak öne çıkan meclis üyeleri mesela... Sohbet sırasında, "Meclis üyelerinin durumu ne peki?" diye sorduğumda; "Yüzde 90'ı gidiyor" dedi. Şaşırdım doğrusu. Başkan Işıklar bazı konularda ser veriyor sır vermiyor. Bilmesini istediğimiz kadarını biliyoruz. Hele ki meclis üyelerinin akıbeti konusunda kime ne söyler bilemiyorum. Ancak burada da haklılık payı yok değil. Eğer Işıklar bir seçim kaybederse, "tek başına" karizması da işe yaramayacak çünkü meclis üyeleri kaybettiren etkenlerden olacak.
Baştan aşağı değiştirirse kendisi açısından önemli bir adım. 18 meclis üyesi arasından toplumda karşılığı olan ve başarı gösteren birkaç ismin yerini koruması muhtemeldir.
Devlet Hastanesi anjiyo meselesi
Silivri Devlet Hastanesi'nde 2015 yılı şubat ayında yapılan bir basın toplantısında "Çok kısa bir süre sonra anjiyo ünitesi gelecek. Yer ayarlıyoruz" denilerek Silivri halkına müjde verildi. Neredeyse 3 yıl olacak, anjiyo ünitesi yapılamadı. (Hatırlatalım, Devlet Hastanesi yetkilileri bu müjdeyi verdikten birkaç ay sonra özel bir hastane anjiyo ünitesi açtı.) Kalp-damar hastaları 2 kilometre mesafedeki bu "özel hastanede" tedavi oluyor. Sağlık Bakanlığı'nın proje kapsamında olmasına rağmen yapılmaması düşündürücü. Silivri Devlet Hastanesi Başhekimi Sadık Balcı'nın girişimlerini merak ediyorum ve kamuoyunu bilgilendirmesini rica ediyorum.
İkinci bir husus...
Sosyal medyada, Devlet Hastanesi doktorlarının ve bazı personellerin yaşlılara hor davranıldığına yönelik yayınlar yapılıyor. Fotoğraftaki vatandaş, annesini hastaneye getirmiş ve yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Doktora soru soramıyoruz azarlıyor. Bağırarak cevap veriyor. Terliyor. Ben doktorumdan şefkat bekliyorum." Sahi neler oluyor hastanede Sadık bey?
Üçüncü husus...
Devlet Hastanesi'nde, doktor ve sağlık çalışanları ile birlikte 400'e yakın görevli var. Ancak, personelin sık sık "tayin talebinde" bulunulduğu söyleniyor. Mesela şuanda 20 personelin Silivri Devlet Hastanesi'nden ayrılmak istediği, civardaki hastanelere geçiş için dilekçe yazdığı iddia ediliyor. Bu ne anlama geliyor? Devletin tüm kurumlarında yoğun mesai yapıldığını biliyoruz. Hele ki sağlık çalışanları ciddi stres altında görevlerini yerine getiriyor. Fakat 20 personelin neden hastaneden ayrılmak istediğine anlam veremedim. Bir şeyler ters mi gidiyor, yoksa olağan bir durum mu?
YORUMLAR