Kılıçdaroğlu'nun Silivri programı
Eren Ermiş

Eren Ermiş

[email protected]

Kılıçdaroğlu'nun Silivri programı

17 Ekim 2016 - 10:57

Bu hep böyledir. Liderler gelir, gider, soru işaretleri doğar ve tartışmalara neden olur. Şuna yan baktı, buna dik baktı, şunu sevmedi, bunu okşadı, ona dokundu, bana güldü, şuna küstü, falan...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Silivri programı için de aynı manzara. Elbette soru işaretleri var ve bu soru işaretlerinin kafa karıştırması normal.

Vatandaş tepkiyle soruyor: "Kaç saat bekliyoruz, neden konuşmadan gidiyor?"

Partililer soruyor: "İlçe yönetimine tepki mi var?"  

CHP liderinin gelişinin ana sebebi, genel merkezin Trakya tarımıyla ilgili sorunları, CHP'nin çözüm yollarını anlatacağı bir nevi mini çalıştay tertipliyor olması, ve bunu da belirlerken, İstanbul'daki diğer programlardan ötürü -mesafe yakınlığından dolayı- Silivri'yi tercih etmeleri. Yani hepsi bu.

Özellikle Silivri Belediyesi'nin ya da CHP Silivri İlçe Örgütü'nün planladığı ve programladığı bir tarım çalıştayı değil. Vatandaş hadiseye bu açıdan bakmıyor. Liderim gelmiş, hoş gelmiş. Bi selfi patlatırsam, benim de havam olur hesabında...   

Kılıçdaroğlu, Cumartesi gecesinden Çanta'daki Eser Otel'de konakladı ve ertesi günün yoğunluğu öncesinde istirahat etti. Sabah kahvaltılar yapıldı, ardından İstanbul ve Trakya'daki ziraat odası başkanları, bölgemizdeki çiftçi dernekleri, ziraat mühendisleri ile buluştu. Basına kapalı gerçekleşen bu toplantı yaklaşık 1.5 saat sürdü. Ardından kameralar karşısına geçilip, gündeme ilişkin mesajlar verildi. Genel Merkezin yapmak istediği şey buraya kadardı ve o da tamamlandı.

İşte bu dakikalardan sonra Silivri'yi ve Silivriliyi ilgilendiren programda neler yaşandı biz ona bakalım.

***

CHP liderine, Gümüşyaka'daki Tarımsal Araştırma ve Üretim Merkezi (TÜRAM) gösterildi. Başkan Işıklar'ın, Türkiye'de duyurmadığı kimse kalmadığı o proje sonunda Lider'in de dikkatini çekti. Belki evvelden bilgisi vardı ama gelip görmek ilk kez nasip oldu. Tabi Kılıçdaroğlu'ndan önce TÜRAM'ın güzelliklerini, işleyişini, amacını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş gördü ve öğrendi. Bu iki isme "Bakınız ben Türkiye'de ilk olan bir projeyi hayata geçirdim" diye bizzat göstermek büyük marifet.

Yani yerel yöneticisin ve proje yapıyorsun, liderinin ve üstlerinin dikkatini çekmek için kırk takla atman gerekiyor. Kağıtlarla, cd'lerle masaya dosya bırakma yöntemiyle ya da duvardaki beyaz ekrana yansıtmayla proje anlatmak ile canlı canlı göstermek farklı şey. Ha bir de ulusal gazetelere tomar tomar para harcamak şart...

Özcan Işıklar, yakında Başbakan Binalı Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a "Bu da benim meselem, bu da benim projem" deyip TÜRAM'ı gezdirirse şaşırmayın. Ahalinin de hoşuna gider, reisler gelmiş, bi selfi çektirek kötü mü olur, derler...

Siyasi hayatının devamı için elinden geleni yapan belediye başkanı Özcan Işıklar bu konuda başarılı. Partisinin en tepe ismi, en etkili ve en yetkili makamı, Genel Başkan'a "karabuğday pilavını" yedirdi ya, helal olsun. Kılıçdaroğlu'nu uğurladığı günün akşamında, gece yatmadan önce, evindeki kütüphanesinden arada bir paylaştığı kitap okurken ki halini yayınlasaydı, yeriydi...

"Günün yoğunluğunu kitap okuyarak atıyorum" derken, keyiften uçuyorum mesajı verirdi.

Lider, TÜRAM'ı gördü görmesine de, hesapta olmayan şeyler yaşanmadı değil. CHP Genel Başkanı'nın geleceğini günler öncesinde duyuruyorsunuz, ahaliyi "Lider geliyor lider geliyor" diye çağırıyorsunuz,  hazırlıklar yapıyorsunuz, kazan kazan karabuğday pilavı pişiriyorsunuz, sandalyeler ve masalar getiriyorsunuz, yetmiyor sahne ve ses sistemi kuruyorsunuz ama en önemli şeyi gerçekleştiremiyorsunuz. Nedir o?

Kemal Kılıçdaroğlu'nu halkla buluşturmak...

TÜRAM'da toplanan vatandaşlar, liderinin sesini duymak için saatlerce beklediğini, en azından ağzından çıkacak "Nasılsınız değerli halk, kıymetli canlar, hepinize selam olsun" sözlerini duyamamaktan yakınıyor. E vatandaş haklı. Bekle bekle lider gelsin, karabuğday pilavını yiyip gitsin. Olacak iş mi yani?

Kılıçdaroğlu'nun konuşmadan gitmesi, vatandaşlardaki sevgi fazlalığı nedeniyle tepki oluşturdu. Parti içinde ise huzursuzluk yarattı. Bu duruma sevinen bazı partililer, "Bak Genel Başkan, Işıklar'a ve Göçengil'e tepki gösterdi" diyor.

Yahu;

Lider, karabuğday pilavını yemiş de gitmiş, ne tepkisinden bahsediyorsun?

YORUMLAR

  • 0 Yorum