Birçok kişinin merak ettiği, dolayısıyla bu merakın içine benim de girdiğim konuların başında gelen, "Partilerin 2019'adayı kim olacak?" sorusu...
Hazır bugünlerde ilçe başkanlarının ağzından "2019'a hazırlanıyoruz" veya "2019'da belediyeyi alacağız" gibi iddialı hedeflerin başlıklarını atarken, kimlerle nasıl alınacak, kimlerle nasıl hazırlanılacak merak etmek yanlış olmaz sanırım...
***
Magazin yazarlığını bir kenara bırakalım ve bu işin tartışmaya açılmasını sağlayalım. Düşünen, üreten, soran, sorgulayan ve ortaya seçenekler sunan insan yapısına bürünmediğimiz sürece, kendimizi başkalarının tekeline teslim etmiş oluruz. İşte bunları elimizin tersiyle itmek bizim seçeneğimiz.
Eğer bu şehirde yaşıyorsak, bu şehri yöneten insanları tayin etme gayreti boynumuzun borcudur!..
Bu ülkede yaşıyorsak, bu ülkeyi yönetecek insanları tayin etme mücadelesi haktır, hukuktur, meşrudur!..
Birileri "2019'dan" bahsettiğine göre, şimdiden bazı hesaplar görülüyor ve planlar tıkır tıkır ortaya konuluyor demektir. Sokaktaki masum vatandaş fütursuzca işiyle meşgulken, halkın avukatlığına soyunan biz ve bizim gibiler, yakın markaja aldığımız siyasilerin ne yaptıklarını ve ne dediklerini uluorta serelim ki, yargı makamı olan halk kanaat hakkını kullansın...
2019'u bugünden konuşmanın isabetsiz olabilme ihtimali ne kadar yüksek ise, sonraya bırakmanın da o kadar şiddetli pişmanlık hissi yaratacağını hatırlatmak isterim. Bugünün tezleri, yarının sözleridir. Sakin bir kenarda sükuta erişip düşünmüyor değilim: "Acaba Silivri 20 yıl sonra nasıl olacak?"
***
AK Parti mi, CHP mi, MHP mi? Ya da hangi parti? Bizi kimler yönetecek? Yaşadığımız şehri, nasıl ve hangi şartlara göre dizayn edecekler...
Çocuklarım, bisikletiyle rahatça gezebileceği Silivri sokaklarında kendilerine anı ekebilecek mi? Gençlik yaşlarında kaldırımlara oturup hatıra yazacaklar mı? Sahilin kokusunu hatırlayacak yıllara erişebilecekler mi? Sorular sorular...
***
2019 seçimleri o kadar önemli ki, hem ülkemiz ve de ilçemiz baştan şekillenecek.
Türk siyasetinde adettir. Bilmem hangi ilin, bilmem hangi ilçesinin, bilmem hangi köyünün bilmem ne yardımlaşma ve dayanışma derneğine bile başkan seçerken aday bolluğu yaşanır. İstisnadır bazıları, ki konuyu bilmeyenler 'amaaan' çekip başından sağar.
Bizim mesleğin alışkanlığı, eline mürekkep bulaşmasıyla ilgili. Eline mürekkep bulaşan kişilerin meslekle ilişiği, gasilhanede yıkandıkları vakit kesilir. O derece bir alışkanlıktır bizimki.
Siyasilerde ve sivil toplum kuruluşlarının başındakilerde ise koltuk rahatlığı. Koltuk bu, tatlı olunca kopamazsın. İnsan ömrü kalın halat ile düğümlenmemiş ki garanti olsun.. pamuk ipliği gibi ömrümüz var. Makamı mevkiyi, şanı şöhreti, zevk-ü sefayı, ihtişamı gösterişi elinin tersiyle itebilene aşkolsun, selam olsun...
***
Her niyeti nefse bağlayıp hataya düşmeyelim. Yazdıklarım zaafınıza dokunuyorsa, yanlış kabul etmeyiniz lütfen. Maksadım, maksadımı aşmamak. Gazeteciliğin bana verdiği yetkinin üzerine çıkmamak.
Eğer bu şehrin sorumlusu olacaksak, bu işi, işin ehli olanlara vermek haktır.
"Siyasetin çilekeşiyim" diyen profesyonel siyasiler için "O bu makamı hak etti" lütfunu ifade buyurmak kendimizi yanılttığımız gibi, yöneticilik gafletine düşen kişileri kendi elimizle iktidara taşıyabiliriz. Çocuklarımıza yönelik hataların en büyüğü. Tıpkı geçmişte yaptıklarımız gibi. Yaptığımız hatalar, yapacağımız hataların teminatı olmamalı. Bu şehrin sokak siyasetinde miadı dolanlara fırsat verilmemeli. Bugünlerden itibaren şöyle etrafımızı süzelim. Kim cenazeleri kaçırmıyor, kim düğünleri es geçmiyor, kim sık sık ziyaretlerle ön plana çıkıyor, kim bu yaptıklarını masumanece (!) reklam ediyor, işte gizem burada!..
YORUMLAR