18 yıl amatör ligde çırpınan Silivrispor 2012 yılında profesyonel lige, yani 3'üncü lige yükseldi. Bu efsanevi başarı büyük fedakarlıklarla yapıldı. Mustafa Saral başkanlığındaki takımın mazisi gururlandıran haberler ile dolu. Saral başkan "benden bu kadar" dedi ve 2013 kongresinde aday olmayıp İhsan Atun'a devretti. İşte bu ana kadar Silivrispor, tarihinin en büyük başarısını elde etmiş ve 3'üncü lige yükselmiş, 0 (sıfır) borç ile aynı zamanda düzlüğe çıkmıştı. Kulübün bu saatten sonra düşünmesi gereken tek derdi, bir üst lig (şampiyonluk) olmalıyken, 3.2 milyon TL'lik borçlar ile icralık hale gelmiş, oyuncuların ve esnafların borçları ödenmemiş, ekonomik krizlerden ötürü kendini toparlayamamış ve bugün gelinen noktada küme düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalmış, kıl payı yırtmıştır.
Mustafa Saral'ın borçsuz devrettiği kulüp, İhsan Atun'un 3 yıllık başkanlığında ne duruma gelmiş hep birlikte görüyoruz. 12 Haziran'da yeni bir kongre yapılacak ve İhsan Atun "aday değilim" dedi. Yeniden başkan seçilirse, takım küme düşecek ve kulüp tarihine kara bir leke olarak yazılacak. Gerçi şimdi bile yazıldı ya, neyse. Borç batağındaki kulübümüz, yeni başkanını arıyor. Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın girişimleriyle, trilyonerlik bir işadamına "kulübü al" diye teklif götürülmüş, o da bu işe sıcak bakmış. Eski yöneticiler ve meclis üyeleriyle birlikte toplantı düzenlenmiş, işadamı Mete Çetinkaya ile masaya oturulmuş. Mete bey "borçları sileceğim, alacağım" demiş.
Mete Çetinkaya'dan kısaca bahsetmek gerekirse, Kurfallı köyüne beton santrali kurmak isteyen Antalyalı bir işadamı. Başkan Özcan Işıklar'ın destekleriyle bu projesini hayata geçirmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Sevgili Silivrililer, Silivrimizin spor kulübü satılığa çıkarıldı. Borç iyi bir şey değil, ödeyecek kişiyi bulmak güzel; ama herkesin üzerinde durması gereken konu şu olmalı: "Kulüp bu hale nasıl geldi? 3 milyon geliri olan bir kulüp, 3 milyon nasıl borçlandı? Bu paralar nereye gitti?"
Kulübün son 3 yılı incelemeye alınmalı. Kimlere nasıl borçlandırıldı tespit edilmeli. Bunun hesabı sorulmalı.
Kulüp pazarlıkları sürerken, CHP'li meclis üyesi Ünal Doğrul şok bir mesaj verdi: "Bingooo! 6.000.000,00 $ (Altı milyon dolar) sahibinden devren satılık spor kulübü. Bonusu, Beton santrali!"
Bu ne demek oluyor? Silivrispor Kulübü, beton santrali kurmak isteyen Mete Çetinkaya'ya 18 trilyon karşılığında mı satılıyor? 3 trilyonluk borcu olmasına rağmen, 15 trilyon kimin cebine girecek?
EXPO SİLİVRİ İÇİN BİR FIRSATTIR
Silivri Sanayici ve İşadamları Derneği'nin projesi ve Silivri Belediyesi'nin destekleriyle bugün (26 mayıs) ve 27-28 Mayıs tarihleri arasında Maxi Market Etkinlik Alanı'nda EXPO başlıyor. İlki 2014 yılında yapıldı. EXPO, bir nevi "mini fuar" anlamında. İlçemizdeki fabrikaların, üretici kuruluşların ve hizmet sektörlerinde yer alan firmaların stant açacağı bir fuar. Günlük hayatta kullandığımız veya karşımıza çıkan birçok ürünün perde arkasında Silivri'mizdeki firmalar var. Ama birçoğumuz bunun farkında değiliz. Silivri'nin en büyük nimetlerinden biri sanayisi. Ve EXPO, bu firmaları yine firmalarla, aynı zamanda vatandaşlarla, hatta öğrencilerle bir araya getiriyor. "Aa bu da Silivri'de mi üretiliyor?" şaşkınlığı yaşatacak bu etkinlik ilçemiz için bir fırsattır. Yaşadığı şehirle ilgili kendini sorumlu hisseden herkes, EXPO'ya gelmeli, sadece kendisi değil çevresindekileri davet etmeli.
SİAD Başkanı Hakan Kocabaş ve Kariyer İstihdam Ofisi Müdürü Orhan Öpçin'i bu girişimlerinden ötürü tebrik ediyorum. İçiniz ve gönlünüz rahat olsun, emekleriniz boşa değil. EXPO 2, amacına ulaşacaktır.
SAVAİSK BİR GÜÇTÜR
Silivri Avcılık ve Atıcılık İhtisas Spor Kulübü Derneği (SAVAİSK), 8 Mayıs'ta İbrahim Şentürk adına 3'üncü trap yarışları düzenledi. Şehir dışında olduğum için internet ortamında takip ettim. İlçemizdeki avcıları tek çatı altında toplamayı başaran SAVAİSK, bu etkinlikle adeta bir gövde gösterisi yaptı. Tane tane genişleyen üye sayısının yanı sıra, yarışlara olan ilgi ve alaka son derece mükemmel. Sadece komşu il ve ilçeler değil, "komşu ülkelerden" sporcu ve sporseverler bu etkinlikteymiş. Bulgaristan ve Yunanistan'dan gelen avcılarla birlikte SAVAİSK'in başarısını görmemek mümkün mü?
Binlerce kişiyi etkinlik alanına toplamayı başaran Sezai Yeşilkurt başkanlığındaki tüm dernek yöneticilerini tebrik etmek gerekiyor. Çünkü Sezai bey sadece derneğin reklamını değil, Silivri'nin reklamını yapıyor. İddia ediyorum ki, İstanbul'da bu denli çalışan, kurumsal olan, ayrıcalık yaratan başka bir kuruluş yoktur. 7'den 70'e herkese ulaşan ve kucaklayan, av adına ne gerekiyorsa yapan, avcıya avcı olduğunu hissettiren SAVAİSK taktire şayan...
ÇALIŞKAN'LA ÇALIŞMAYA DEVAM
Küçük Sanayi Sitesi Başkanı Ercan Çalışkan ve yönetimi, geçen hafta genel kurul ile sandık başındaydı. Üyelerinin karşısına çıkıp hesap verdi, yeniden görev için yetki istedi. Tek liste gidilen seçimde Ercan Çalışkan ve yönetimi, bu kez 4 yıllık yeni hizmet dönemi için yetki aldı. Kendisine, yönetimine ve sanayi esnafımıza hayırlı olsun.
MHP'nin "fotoğrafçı başkan" eleştirisi dışında, 2 yıllık süreçte Ercan Çalışkan'la ilgili herhangi bir tartışma konusu gündeme geldi. Çünkü Ercan başkan sınırlarını bildi, yetkilerini bildi, hizmet süresince ona göre hareket etti. Belki kulislerde, "Ercan da iyice Özcancı oldu" diye konuşuldu fakat, bu düşünceyi ortaya atanlar, kendi şahsi hırslarına yenik düşenlerdi. Bir ilçede oda başkanlığı, kooperatif başkanlığı ya da sivil toplum kuruluşu başkanlığı yapanların ilçe belediyesiyle birlikte hareket etmesi en tabii haklarıdır. Karşı çıkınca hangi bütçeyle ne kadar iş yapabilir? Örneğin, ne kadar asfalt dökebilir? Bu makam O'nun için bir başlangıç olabilir, bakarsınız hakkında yeni şeyler duyarız...
GEÇ KALMIŞ BİR TEŞEKKÜR
Malum, 30 Nisan'da evlilik gibi bir "çılgınlık" yapıp nikah masasına oturduk. Sağolsun dostlar bu ana kadar latifelerini eksiltmedi, "yol yakınken dön, emin misin" diye takıldı. Düğün öncesinde ciddi bir yoğunluk ve stres yaşadım. Bu stres düğün günü de sürdü. Klasik olacak ama, bu mutlu günümde beni yalnız bırakmayan herkese teşekkür etmekte biraz geç kaldım, teşekkür ederim.
Başta CHP İstanbul Milletvekili Sayın Ali Şeker ve nikah şahitlerimiz Silivri İlçe Emniyet Müdürü Sayın Hakan Er, emekli albay Sayın Fehmi Demir, Mektebim Okullar Kurucusu Sayın Ümit Kalko ve Servis Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Rıza Oturak'a şükranlarımı sunuyorum.
Katılım gösteren, telefon edip mazeret bildiren, çiçek ve çelenk gönderen tüm dostlarımıza da.
Hepsinin bende ayrı bir yeri, ayrı bir anısı ve değeri oldu. Belki bu satırlarda isimlerini sıralayamadım ama, vefa defterimdeki yerini aldılar. Allah hepsinden razı olsun.
Siyasi nedenlerden ötürü gel(e)meyenlere de teşekkür etmek istiyorum. Onlar başkanlarından korksunlar, baskılara maruz kalsınlar, ben yine de eyvallah deyip canları sağolsun diye düşünüyorum.
Duygusal davranıp asla bu konuyu bir kin ya da nefret hadisesine asla dönüştürmem. Şahsıma ve karakterime uygun değil. Hayatta bir "ölüm" ve bir "düğün" var kıymete değer. Bu anlara tanıklık etmenin hiçbir mazereti yoktur, olamaz. Bunun farkına varmayan adamlar, adamlıktan bahsedilen ortamlardan uzak dursunlar. İdeolojilerini, insanların en mutlu günlerine ya da en acı zamanlarına bile yansıtıyorlarsa, vicdanlarını şöyle bir silkelesinler, hoş bir seda bırakıp gitmenin merhamet pınarlarına iyi geleceğinin farkına varacaklardır...
YORUMLAR