Siyasi Baskılar ve Gazeteciler Bayramı
Eren Ermiş

Eren Ermiş

[email protected]

Siyasi Baskılar ve Gazeteciler Bayramı

24 Temmuz 2017 - 10:17

24 Temmuz'un anlam ve önemi özetle şu: Serbest gazete, serbest gazetecilik...
Yani, herhangi bir denetime, engele ve baskıya maruz kalmadan, halkın "haber alma" hakkının serbestçe sağlanması. 1908'de, 2'nci Meşrutiyet'in ilanıyla "Basından sansür'ün kaldırılışı", tarihe "Gazeteciler (Günü) Bayramı" olarak geçiyor ve sansürün kaldırılışı 109 yıldır kutlanıyor. Gazeteci meslek kuruluşları, bugüne özel etkinlikler yapıyor, sorunları dile getiriyor, çözüm çağrısında bulunuyor. Siyasiler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de mesaj yayınlıyor. Hepsi bu kadar. Ne hikmetse "basın özgür ve tarafsız olmalı" denilir, ama özgürlüğü engellemeye yönelik tüm güçler seferber edilir. İdeolojilere ve hedeflere yönelik hizmet etmesi istenir.   

İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği (İYGAD) Başkanı Mehmet Mert, 24 Temmuz mesajında şöyle dedi: "...Aslında dün sansür, gazetelerin baskıdan önce denetimcilere gösterilmesiydi. Bugün ise, baskıdan sonra sansür var, değişen bir durum yok. Yine de biz mesleğin gereği ne ise onu yerine getirmek durumundayız."

Sansür devam ediyor. Mehmet başkanımızın dediği gibi, gazetelerde yayınlanacak haberler engelleniyor, gazetecinin "gazetecilik yapması" istenmiyor. Siyasi, maddi ve psikolojik baskılar...

***

Gazetecilik mesleğini bilmeyenlerin gazetecilik tasladığı...
Siyasetçilerin gazetecilik öğrettiği...
Gazeteciye ayar çekildiği, had bildirilmek istendiği...
Tehdit, baskılar, fiziki ve sözlü saldırıların yapıldığı yıllardan, günlerden geçiyoruz. Sahi bu hep böyle değil miydi? Ne birkaç sene öncesine ne de sadece bugünler için geçerli. Ne zaman doğrular saklanıyorsa, o zamandan beri bu böyledir. "Yandaş ve karşı" denilerek kutuplaştırılan,  ötekileştirilen ve her türlü bölünmenin yapılmak istendiği zamanlar...    

Gazeteciliğin önemini 15 Temmuz 2016 gecesi göremeyenler, bugün gazetecilikten bahsedemez. "Yapmadığım şeyleri yaptırtacaksınız bana. Bu son uyarım" diyerek aba altından sopa gösteren bir ilçe başkanı, gazetecilik nedir bilemez. 
"Satılık ve kalemşör" diyen kişiler, gazeteciliğin yanından geçemez.
"İtibar teröristleri" diyerek gazetecilik mesleğini "terörist" diyerek aşağılayanlar, gazetecilikten anlayamaz.

Halkın haber alması için doğru, adil, ilkeli ve ahlaklı gazetecilik yapmak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti kanunlarına bağlı kalmak, bu mesleğin şartlarıdır ve bizlerin birinci görevidir.

Bir olayın, kişinin ya da söylemin, doğrularını ve yanlışlarını söyleyerek eleştiri yapmaktır gazetecilik.

Gerçekleri ortaya çıkarmak, gerçekleri konuşmak, halkın bilmesini gerektiren gizli saklı ne varsa duyurmaktır gazetecilik.

İşte bu yüzden, gazetecinin, gazetecilik yapması engelleniyor. Siyasi, bürokratik, maddi ve psikolojik baskılar ile "doğrular gizlenmek" isteniyor. Eleştirmeyen, gerçekleri ortaya çıkarmayan, görmezden gelen, sessiz kalan ve sadece alkış tutan gazeteci isteniyor.                          

Ne yazık ki bu baskılara daha dayanamayan, boyun eğen ve gazeteciliği "istenildiği gibi" yapan meslektaşlarımız var. Gazeteci, hukuki düzenlemelerle güvence altına alınsa bile "zihniyet ve sistem değişmediği sürece" bu şartlar altında görevlerini yapmaya devam edecek. "Gazeteciyim" diyecek ama gazetecilik yapamayacak!

Tüm bu baskılara, olumsuzluklara, engellemelere, tehditlere ve yıldırmalara rağmen gazetecilik yapmaya devam etmek gerekiyor. Türk milleti için, Türkiye Cumhuriyeti için, kanunlarda belirtilen mesleki sınırlar çerçevesinde görevlerimizi yerine getireceğiz. Vatanına bağlı, milleti için çalışan, doğruları söylemekten korkmayan ve gazetecilik yapan tüm meslektaşlarımın 24 Temmuz Basın Bayramı'nı kutluyorum.    

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • mehmet mert
    7 yıl önce
    biz gazeteciliğin, ama doğru ve namuslu gazeteciliğin hakkını verelim, bedeli ne ise ödemeye hazırız....