Dikkat ederseniz Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın son aylardaki tüm meşguliyeti tarıma yönelik. "Tarım" diyor, başka bir şey demiyor. "İlle tarım, illa tarım!"
Adeta kafayı toprakla bozdu gibi. Son birkaç yıldır topraktan başka bir şey söylemiyor. Kafayı toprakla bozmak, din turizmiyle bozmanın yanında çok çok iyi. Bir türkü söylemeye başlayıp, aynı şarkıyı tekrarlarsanız sıkılabilirsiniz. Çok sevdiği bir şarkıdan bile tiksinir insan. Ancak faydasına bakalım biz. Amaç nedir? Yani şarkıyı dinliyoruz ama, benim cebim bu işin neresinde? Geleceğim, yarınımla ilgisi var mı?
Silivri'nin, Silivrilinin menfaatlerini düşünerek bakarsak, topraklaşmanın iyi bir şey olduğunu anlayabiliriz. Aslında Özcan Işıklar, hiç farkında olmadığımız bir şeyi hatırlatıyor topluma: Toprağın önemi... Öyle değil mi, hepimiz ortaya karışık laf salatası yapmıyor muyuz toprağı? "Amaan, toprak işte.."
Seneler evvel çiftçilik meşhurken, şimdi köy mahallelerimiz göç mağduru. Nüfus azalınca, çalışacak kimsecikler kalmadı. Bununla birlikte elde avuçta bir miktar işin ehli yaşıyor. Onlar da eski usulde toprağını ekti.
Topraktan geldik, toprağa döneceğiz. İşin bu kısmı uhrevi. Ama bu dünyada değeri bilinecek en önemli taşınmaz, hazine, zenginlik; topraktır. Topraklaşmak, toprağı sevmek, toprakla sevişmek kime zarar verir?
Yeter ki toprağı doğru kullanalım. Rant olduğu bir gerçek, ama bu rantı vatandaşın lehine dönüştürelim. Hepimiz destek olalım. Bizler de kafayı toprakla bozalım.
İşte geride kalan günümüz çiftçi ehillerinin doğru tarım uygulamasında bulunması çok önemli. Tarımın desteklenmesi, çiftçilik faaliyetlerinin yeniden şöhretlenmesi, üreticilerin yok olmaktan kurtarılması, ülkenin ekonomik kalkınmasına, dolayısıyla Silivri ekonomisine katkı sağlaması şüphesizdir.
***
Özcan Başkan, toprak türküsünü söylemeden önce, "din turizmi" diyerek gavurlar ile haşır-neşir olalım istiyordu. Yunanistan batınca proje rafa kalktı. Allah'tan kilise yapılmadan, eski kiliseler ibadete falan açılmadan şimdilik mutluyuz. Işıklar'ın bu projesini desteklemiyorum ama toprakla sevişmeye ben de varım. Talan edilmesine, peşkeş çekilmesine, rezidanslar dikilmesine, imara açılıp beton doldurulmasına karşıyım.
Işıklar, topraktan verim alınabilmenin, "çiftçimiz bilinçlice üretsin" diyerek ilçedeki kamu kurumlarıyla birlikte yola çıktı. Bu süreçte önemli adımlar attı. Kaymakamlık, İlçe Tarım Müdürlüğü, Ziraat Odası, çiftçi dernekleriyle birlikte iyi işler çıkardı. Ve dahası gelecek diye düşünüyorum. Çünkü Işıklar ve ekibi bu konuda ısrarcı. Belki ağzından kültür merkezi, konutlar geçişine köprülü kavşak, ulaşım, otopark gibi projeleri duyamıyoruz ama, bu uğraşlar da yabana atılacak değil. Belki seneler sonra toprakla sevişmenin önemini anlayacağız...
İnternet üzerinden yaptığım araştırmalarıma göre, 6 sene içerisinde tarımsal/topraksal verim için ortaya konan projeler / çalışmalar / planlar:
- Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi
- Birinci Tarım Fuarı
- İkinci Tarım Fuarı
- Üçüncü Tarım Fuarı
- Toprak, Bitki ve Su Analiz Laboratuvarı
- Arazi Mafyasıyla Mücadele ve Eylem Planı
- Sertifikalı Aracılık Kursu
- Namık Kemal Üniversitesi Ar-Ge Projesi
- Bezmialem Üniversitesi Tarımsal Ar-Ge Projesi
- Tarım Çalıştayı
- İyi Tarım Uygulamaları Projesi
- Tarım Semineri
- Tarım Üniversitesi
TARIM KÜLTÜRÜNE YÖNELİK FESTİVALLER
- Değirmenköy Domates Festivali
- Selimpaşa Topatan Kavunu ve Bamya Festivali
- Kadıköy Karpuz Festivali
5 YILLIK STRATEJİK PLANDA YER ALAN DİĞER PROJELER
-Köy Yoksa Gelecek Yok
-Tarım Teknolojileri Parkı'nın kurulması
ÜNİVERSİTELER NE ALEMDE?
Fenerbahçe Üniversitesi, diğer üniversite projeleri gibi sessizliğe daldı. Gelip sunum yapacaklardı Temmuz ayında, 2 ay geçti. Türk Hava Kurumu Üniversitesi ve Aydın Üniversitesi'ni saymıyorum bile. En sıcağı Fenerbahçe idi. "Heh şimdi olacak" dedik, sanırım o da biraz zamana kaldı(!)
Yukarıda Başkan Işıklar'ın toprak tutumunu anlatırken, "üniversite" konusu arada kaynadı. Tarım Fuarı'ndaki konuşmasında, "Tarım Üniversitesi yapılacak" dedi. Valla bu kadar üniversite sırada varken ona gelinir mi bilemiyorum!..
(Not: Rumeli Üniversitesi önümüzdeki sene eğitime başlayacaktı. Kurucusu Mehmet Balcı öldürüldü. Oğlu Av.Hüseyin Balcı'nın vakfın başına geçip işleri yürüteceği belirtildi. Umarım onca emek, bunca masraf, büyük heyecan yarım kalmaz. Hüseyin beyin böyle bir karar alması onur verici.)
YORUMLAR