Her ne kadar istifa depremiyle birlikte adını duyursa da, Silivrispor'u çok seven ve sahiplenen biri olduğuna şahidim. Silivrispor heyecanını ve mutluluğunu iliklerine kadar yaşayan biri. Yemeniciler Sokak'taki işyerinde, futbol tartışılır, Silivrispor konuşulur. Geçen yıl yönetimde adını görünce, Silivrispor'la bu kadar alakadar olup da yönetimde yer almasını "tam isabet" şeklinde değerlendirmiştim.
Ümit Kalko başkanlığında yapılan ziyaretlere bizzat katılıyor, fotoğraf karelerinde yer alıyor ve yönetim kurulu üyeliği görevini yerine getiriyordu. Evet, ilk zamanlarda, ilk haftalarda öyleydi.
Başkan ve yöneticiler arasındaki uyum, yerini soğukluğa ve küslüğe bıraktı. Kulüpteki dedikodular, yalan-yanlış bilgiler havada uçuşunca, bazı yöneticiler ile başkan arasına set örüldü. Fayda alınacakken, uzaklaştırıldı.
Nedenlerini sorduğumda net cevaplar alamadım. Suçlu bulunamıyordu. Belki de başkaları suçluydu ve asıl suçlu hep sessiz kalıyordu, bilinmedi. "Klavuz etkisi" mi bunları yaşattı?
Deplasmandaki maçları bile kaçırmayan Kanburoğlu, kulüp otobüsüyle değil, kendi aracıyla Silivrispor için bir o şehir bir bu şehir gitti geldi. "Yönetici" sıfatıyla bunu yapamadı belki ama Silivrispor sevdalısı olarak yerine getirdi.
Takım şampiyon oldu, diğer arkadaşlarıyla birlikte istifa etti. Şimdi...
Diğer başkan adayı Akgün Duru'nun listesinde. Kanburoğlu'nun Silivrispor sevgisini biliyorum. Kalko ile uyuşmazlığı, O'na yeni ufuklara yelken açtırdı. Ama birilerinin talebiyle ama kendi isteğiyle. Yakın çevresindekilerin hem eleştirisini almış hem de taktirini. İstifa meselesinin herkesi yaraladığı aşikar. Yöneticilik yapmakta, görev almakta, Silivrispor'a hizmet etmekte ısrarcı ki, şimdi Akgün Duru ile birlikte hareket ediyor. Tuncay Kanburoğlu güzel insandır. Hakkında hayırlısı ne ise o olsun.
YORUMLAR