AKPARTİ – FETO – ASKERLER
İhtiras ve ihanet dolu bir Aşk Hikayesi
Yazımda herkesin yaptığı gibi klasik darbe değerlendirmeleri yapmak istemiyorum zira kanaatimce bu darbe girişimi görünenden daha büyük ölçekli, kapsama alanı Türkiye sınırlarından çok daha geniş bir coğrafyaya yönelik hazırlanmış son derece sofistike bir planın sadece bir ama son derece kilit bir noktasıydı belki de…
Son bin yıldır Selçuklu ve Osmanlı’nın ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm Dünya’nın hayallerini süsleyen topraklarda yaşadıkları her zaman bilinen bir gerçek olmuştur.
Her türlü askeri girişimin başarısız olmasının ardından uzun vadeli planlarla Türk devlet ve sosyal yapısını içerden yürütülecek çalışmalarla yıkma çabaları tam meyve vermeye başlayacak iken durumun farkına varan AK Parti Hükümeti, Fethullah yapılanmasını ortadan kaldırmak için devletin bütün olanakları ile çalışmaya başlamış, fakat kendi elleriyle ektikleri tohumları temizlemekte sürekli zorlanmıştır.
Fetthullah cemaatini kendine tehlike olarak gördüğü TSK’nın Laik ve Atatürkçü yapısına karşı güvenli bir kalkan olarak kullanmış ama farkında olmadan gözünü oyacak kargayı beslemeye başlamıştır.
Geçmişe bakıldığında bugünkü darbe girişimi ile ilgili olarak tutuklanan bütün üst düzey TSK yöneticilerinin aslında özellikle 2007 Yüksek Askeri Şurası’ndan başlayarak kademeli olarak tasfiye edilen Atatürkçü personelin yerine geçirildikleri rahatlıkla görülebilir.
Kaderin cilvesi bu ya; halk sokaklara canları pahasına sahip çıkmaya çalışırken TSK içindeki Fethullahçı yapının darbe girişimi Atatürkçü subayların mukavemeti ile karşı karşıya kalmıştır. Bu mukavemet sayın Cumhurbaşkanımıza tatilini yarıda keserek görevinin başına geçebilecek zamanı kazandırmıştır.
TSK’nın, küresel planın önündeki tek ve en büyük engel olduğunu her zaman iddia etmişimdir ki ABD’den organize edildiği diplomatik sebeplere açık açık söylenemeyen bu darbe girişimi Türk Halkının da Dünya’yı hayrete düşüren destek ve tepkisi ile yine TSK’nin kendisi tarafından bertaraf edilmiştir.
Batılı güçler burada belki de Fethullahçı yapının ateşleyeceği fitilin TSK içindeki Atatürkçü subayları gaza getirmesini bekliyordu, ama öyle olmadı.
Peki darbe başarılı olsaydı ne olabilirdi?
Lütfen yazımın başında yazdıklarımı dikkate alarak sadece Türkiye’yi düşünmeyin, Dünya’da ne olurdu? Onu düşünün…
Tabi bunun için Dünya’da neler oluyordu ona bir bakmak gerekir.
Avrupa ve ABD’deki bağımsız teorisyenler aslında yaklaşık bir yıldır, ABD ve Birleşmiş Milletler önderliğinde tüm Dünya’ya yayılacak uluslar arası bir sıkı yönetim planından bahsediyorlar.
Google’da bunu ararsanız ABD Parlamentosu’nda muhalif bir senatörün hükümeti gizlice sıkıyönetim hazırlıkları yapmakla itham ettiği bir video bile bulabilirsiniz.
Belki de Türkiye’de başa geçecek bir askeri rejim ve onun arkasından meydana geleceklerle birlikte akla hayale gelmeyecek küresel bir senaryo vardı bu darbe girişimin içinde.
Tam geçmiş olsun diyecektim ki kredi değerlendirme kuruluşu Moodys’in Türkiye’nin kredi notunu nerdeyse en alt seviye yani çöp seviyesine düşüreceği haberi ile birlikte bu işten sadece halkın sokaklara sahip çıkmasıyla kurtulamayacağımızı düşünmeye başladım.
Umarım bir yerlerde ekonomik darbe hazırlıkları yapılmıyordur.
YORUMLAR